Günümüz dijitalleşen dünyasında, iletişim araçlarının çeşitlenmesiyle birlikte hakaret suçu da farklı boyutlar kazanmıştır. Gündelik hayatta karşılaşılan sözlü tartışmalardan, sosyal medya paylaşımlarına, yazılı veya görsel yayınlara kadar birçok mecrada hakaret fiili işlenebilmektedir. Türk Ceza Kanunu (TCK), bireylerin onur, şeref ve saygınlığını korumak amacıyla hakaret suçunu düzenlemiş ve bu fiili işleyenlere karşı cezai yaptırımlar öngörmüştür.

Bu makalede, hakaret suçunun hukuki tanımını, unsurlarını, farklı işleniş biçimlerini, bu suça uygulanan cezaları, ispat yükünü ve hakaret mağdurlarının başvurabileceği hukuki yolları detaylıca ele alacağız. Amacımız, hakaret suçuna ilişkin hukuki bilgiyi anlaşılır bir dille sunarak, hem bu suçu işlemeyi düşünenlerin hem de mağdurların haklarını bilmelerini sağlamaktır.


Hakaret Suçu Nedir? Hukuki Tanımı ve Unsurları

Hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesinde “Şerefe Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Buna göre:

“Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.”

Bu tanımdan yola çıkarak, hakaret suçunun temel unsurları şunlardır:

  1. Fiil: Hakaret fiili, kişinin onur, şeref ve saygınlığını hedef alan söz, yazı, görsel, jest veya mimik gibi her türlü davranışla işlenebilir.
  2. Somut Bir Fiil veya Olgu İsnadı: Kişiye yönelik, belirli ve ispat edilebilir nitelikte (doğru olsun veya olmasın) bir fiilin veya olgunun isnat edilmesidir. Örneğin, “falanca kişi rüşvet almıştır” demek, somut bir fiil isnadıdır. İsnat edilen fiilin gerçek olup olmadığı, hakaretin oluşması açısından ilk aşamada önemli değildir. Ancak isnat edilen fiilin doğru olduğunun ispatı, bazı durumlarda hukuka uygunluk nedeni olabilir (İspat Hakkı).
  3. Sövme: Kişiye yönelik doğrudan küfür, aşağılayıcı veya küçük düşürücü sözler kullanmaktır. Bu durumda somut bir fiil isnadı aranmaz, doğrudan kişinin şahsiyetine saldırı yeterlidir. Örneğin, “aptal”, “şerefsiz”, “salak” gibi ifadeler sövme kapsamına girebilir. Yargıtay, bu tür ifadelerin mağdurun onur, şeref ve saygınlığını zedeleyecek nitelikte olup olmadığını her somut olaya göre değerlendirir.
  4. Mağdurun Onur, Şeref ve Saygınlığının Rencide Edilmesi: Hakaretin, mağdurun toplum içindeki itibarını, kişisel değerini veya şahsiyetini düşürücü nitelikte olması gerekir. Her söz veya davranış hakaret teşkil etmez; bu, toplumsal algı, söylendiği ortam ve mağdurun durumu gibi faktörlere göre değerlendirilir.
  5. Kast: Hakaret suçunun oluşabilmesi için failin, mağdurun onur, şeref veya saygınlığını rencide etme kastıyla hareket etmesi gerekir. Yani, failin bu söz veya eylemin hakaret niteliği taşıdığını bilmesi ve istemesi şarttır.

Hakaret Suçunun Farklı İşleniş Biçimleri ve Nitelikli Halleri

Hakaret suçu, farklı şekillerde işlenebilir ve bazı durumlarda cezası artırılabilir (nitelikli haller):

A. İşleniş Şekilleri:

  • Yüzüne Karşı Hakaret: Mağdurun doğrudan yüzüne veya hazır bulunduğu bir ortamda hakaret edilmesi.
  • Gıyapta Hakaret (Yoklukta Hakaret): Mağdurun bulunmadığı bir ortamda, hakaret içeren sözlerin söylenmesi veya yazıların paylaşılması. Bu durumda, hakaretin mağdurun duyabileceği veya öğrenebileceği bir şekilde, en az üç kişiyle ihtilat (ilişki kurma) suretiyle gerçekleşmesi gerekir. Örneğin, kapalı bir WhatsApp grubunda veya küçük bir sosyal çevrede yapılan gıyapta hakaretler.
  • İnternet ve Sosyal Medya Üzerinden Hakaret (İnternet Ortamında Hakaret): Özellikle Facebook, Twitter, Instagram, YouTube gibi sosyal medya platformlarında, forumlarda veya web sitelerinde yapılan hakaretler. Bu tür durumlarda, suçun “alenen” işlenmesi nitelikli hal olarak kabul edilir ve ceza artırılır. Anonim hesaplar üzerinden yapılan hakaretlerde dahi, IP adresleri ve diğer dijital veriler üzerinden failin tespiti mümkündür.

B. Nitelikli Haller (Cezayı Artıran Nedenler – TCK md. 125/3):

Hakaret suçu, aşağıdaki durumlarda daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hal olarak kabul edilir:

  1. Kamu Görevlisine Karşı Görevi Nedeniyle Hakaret: Kamu görevlisine (polis, hakim, öğretmen vb.) göreviyle bağlantılı olarak hakaret edilmesi.
  2. Dini, Siyasi, Sosyal, Felsefi İnanç, Düşünce ve Kanaatleri Açıklama, Değiştirme, Yayma Çabaları Nedeniyle Hakaret: Kişinin inançları veya düşünceleri nedeniyle hakarete uğraması.
  3. Bir Grubun Mensubu Olması Nedeniyle Hakaret: Kişinin ait olduğu bir grup (etnik köken, cinsiyet, cinsel yönelim vb.) nedeniyle hakarete uğraması.
  4. Alenen Hakaret: Hakaretin belirsiz sayıda kişinin görebileceği veya duyabileceği bir ortamda (basın, yayın, internet, kalabalık cadde vb.) yapılması. Özellikle sosyal medya paylaşımları genellikle bu kapsamda değerlendirilir.

Nitelikli hallerde verilecek ceza, alt sınırdan az olamaz. Yani, yukarıdaki nitelikli hallerden birinin gerçekleşmesi halinde, hakaret suçunun cezası bir yıldan az olamaz.


Hakaret Suçunun Cezası ve Hukuki Sonuçları

Hakaret suçunun temel cezası üç aydan iki yıla kadar hapis cezası veya adli para cezasıdır. Mahkeme, somut olayın özelliklerine göre bu iki seçenekten birine hükmedebilir.

  • Adli Para Cezası: Hapis cezası yerine, hükümlünün belirli bir miktar parayı devlet hazinesine ödemesi şeklinde verilen cezadır.
  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB): Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmaması ve suç işlemeyeceğine dair mahkemede bir kanaat oluşması durumunda, verilecek cezanın 2 yıl veya daha az olması halinde HAGB kararı verilebilir. Bu durumda, sanık 5 yıl denetim süresine tabi tutulur ve bu süre içinde kasıtlı bir suç işlemezse, hüküm hiç açıklanmamış sayılır ve sanık hakkında herhangi bir sabıka kaydı oluşmaz.
  • Ceza Ertelemesi: Hükmedilen hapis cezasının 2 yıl veya daha az olması halinde, belirli şartlarla (daha önce kasıtlı suç işlememiş olmak vb.) cezanın infazı ertelenebilir.
  • Uzlaşma: Hakaret suçu, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre uzlaştırmaya tabi suçlardan biridir. Yani, dava açılmadan önce veya yargılama sırasında, mağdur ve şüpheli/sanık uzlaştırmacı aracılığıyla anlaşabilirler. Anlaşma sağlanırsa, kovuşturmaya yer olmadığına veya davanın düşmesine karar verilir.

Hakaret Suçunda İspat Hakkı (TCK md. 127)

Hakaret suçunda, isnat edilen fiilin gerçek olup olmadığı önemlidir. TCK m. 127’ye göre, isnat edilen ve suç oluşturan fiilin ispat edilmesi mümkündür. Buna “İspat Hakkı” denir.

  • İspat Hakkı Kullanım Şartları:

    1. İsnat olunan fiilin doğru olduğunun ispatı, yargılama konusu yapılan fiilin hukuka aykırı olduğunu gösteriyorsa. (Örneğin, bir kişinin gerçekten rüşvet aldığına dair deliller sunulması.)
    2. İsnat olunan fiil, kamu yararı gerektiren bir hususla ilgili ise. (Örneğin, bir kamu görevlisinin yolsuzluğunun açığa çıkarılması.)
    3. İspat edilecek fiilin soruşturma veya kovuşturma konusu olan bir fiil olması.
  • Sonuç: Eğer isnat edilen fiil ispat edilirse, kişiye ceza verilmez. Ancak, isnat edilen fiilin doğru olduğu ispatlansa dahi, hakaret edilen kişinin şeref ve saygınlığına zarar verecek şekilde gereksiz yere ifşa edilmesi veya kamu yararı bulunmayan bir özel hayat detayı ise yine de hakaret suçu oluşabilir.


Hakaret Suçunda Mağdurun Başvurabileceği Hukuki Yollar

Hakarete uğrayan bir kişi, hem ceza hukuku hem de tazminat hukuku kapsamında haklarını arayabilir:

1. Ceza Hukuku Yönünden (Şikayet Dilekçesi)

  • Şikayet Süresi: Hakaret suçu, şikayete tabi bir suçtur. Mağdur, hakareti ve hakareti işleyen kişiyi öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikayet dilekçesiyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurmak zorundadır. Bu süre hak düşürücü niteliktedir.
  • Başvuru Yeri: Şikayet dilekçesi, failin ikametgahının bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcılığı’na veya suçun işlendiği yer Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulabilir.
  • Dilekçe İçeriği: Şikayet dilekçesinde, mağdurun kimlik bilgileri, failin kimlik bilgileri (biliniyorsa), hakaretin ne zaman, nerede ve nasıl işlendiği, hakaret içeren sözler/eylemler, varsa deliller (mesaj, fotoğraf, video kaydı, tanık isimleri) ve şikayetçi olunduğu açıkça belirtilmelidir.
  • Soruşturma ve Kovuşturma: Cumhuriyet Savcılığı, şikayeti değerlendirerek soruşturma başlatır. Deliller toplanır, ifadeler alınır. Delillerin yeterli görülmesi halinde, fail hakkında iddianame düzenlenir ve dava açılır. Mahkeme, yargılama sonunda sanığın hakaret suçunu işleyip işlemediğine karar verir.

2. Hukuk Hukuku Yönünden (Manevi Tazminat Davası)

Hakarete uğrayan kişi, uğradığı manevi zarar nedeniyle failden tazminat talep edebilir. Bu dava, Türk Borçlar Kanunu‘nun haksız fiil sorumluluğu hükümleri çerçevesinde açılır.

  • Dava Türü: Manevi tazminat davası.
  • Yetkili Mahkeme: Davalının (hakaret eden kişinin) yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesi yetkilidir.
  • Zamanaşımı: Manevi tazminat davası, hakaret fiilinin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl içinde; her halükarda fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır.
  • Amaç: Bu davanın amacı, mağdurun kişilik haklarına yapılan saldırı sonucu yaşadığı elem, keder ve üzüntünün giderilmesidir. Mahkeme, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, hakaretin niteliği, yaygınlığı ve sonuçları gibi faktörleri dikkate alarak takdiren bir manevi tazminat miktarına hükmedebilir.

Hakaret Suçunda Dikkat Edilmesi Gereken Önemli Noktalar

  • Delillerin Toplanması: Hakaretin ispatı, dava sürecinde kritik öneme sahiptir. Özellikle internet veya sosyal medya üzerinden yapılan hakaretlerde ekran görüntüleri (URL ve tarih bilgisiyle birlikte), mesaj kayıtları, e-postalar, tanık ifadeleri gibi delillerin toplanması ve muhafaza edilmesi çok önemlidir.
  • Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreler: Şikayet ve dava açma sürelerine titizlikle uyulmalıdır. Sürelerin kaçırılması hak kaybına yol açar.
  • Uzlaşma Mekanizması: Hakaret suçu uzlaşmaya tabi olduğundan, bu sürecin doğru yönetilmesi, taraflar arasında barışçıl bir çözüm bulunmasını sağlayabilir.
  • Profesyonel Hukuki Destek: Hakaret suçu ile ilgili şikayet süreçleri, delil toplama, tazminat davaları ve mahkeme yargılamaları teknik hukuki bilgi gerektiren süreçlerdir. Haklarınızın eksiksiz korunması ve en iyi sonucun elde edilmesi için alanında uzman bir ceza hukuku avukatından hukuki danışmanlık ve temsil hizmeti almak büyük önem taşır. Avukatınız, dilekçe hazırlanmasından, delillerin sunulmasına, duruşmalara katılım ve kararın takibine kadar tüm süreçlerde size rehberlik edecektir.

Hakaret suçları, bireylerin en temel haklarından olan onur ve şeref haklarına saldırı teşkil eder. Bu tür durumlarda hukuki süreçlerin doğru ve etkin bir şekilde yönetilmesi, hem mağdurların haklarını alması hem de sanıkların savunma haklarının korunması açısından hayati önem taşır.

Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, Bursa ceza hukuku avukatı ve İstanbul ceza hukuku avukatı ihtiyaçlarınızda uzman ekibimizle yanınızdayız. Hakarete uğradığınızda şikayet süreçlerinin başlatılması, delillerin toplanması, manevi tazminat davası açılması ve takibi konularında; yahut hakkınızda hakaret suçundan bir soruşturma veya dava açılmışsa savunmanızın hazırlanması ve duruşmalarda temsil edilmeniz konularında profesyonel hukuki danışmanlık ve güçlü temsil hizmeti sunuyoruz.

Haklarınızın korunması ve hukuki güvenliğinizin sağlanması için bize ulaşmaktan çekinmeyin.


Comments are disabled.