Rekabet hukuku, piyasalarda serbest ve adil rekabetin korunmasını, sürdürülmesini ve geliştirilmesini amaçlayan, ticari faaliyetlerin önemli bir bölümünü düzenleyen dinamik bir hukuk dalıdır. Temel hedefi, tüketicilerin refahını artırmak ve yenilikçiliği teşvik etmek amacıyla teşebbüsler arası rekabeti engellemek, bozmak veya kısıtlamak suretiyle ortaya çıkan her türlü kartel, hakim durumun kötüye kullanılması ve rekabet karşıtı birleşme/devralma gibi davranışları önlemektir. Türk Rekabet Hukuku sistemi, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili ikincil mevzuat ile Rekabet Kurumu’nun kararları ve Danıştay içtihatlarıyla şekillenir. Özellikle küreselleşen ekonomide, şirketlerin rekabet hukuku kurallarına uyumu, ciddi idari para cezaları, tazminat sorumlulukları ve itibar kaybının önüne geçilmesi açısından hayati önem taşır.

Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, Bursa rekabet hukuku avukatı ve İstanbul rekabet hukuku avukatı ihtiyaçlarınızda, kurucumuz Av. Kaan Kaplan‘ın liderliğindeki uzman ekibimizle, müvekkillerimizin rekabet mevzuatına uyumlarını sağlamak, rekabet soruşturmalarında ve davalarında haklarını güçlü bir şekilde savunmak ve ticari faaliyetlerini rekabet hukuku risklerinden arındırmak için kapsamlı hukuki danışmanlık ve güçlü temsil hizmeti sunmaktayız. Amacımız, işletmenizin rekabetçi gücünü korurken, hukuka uygun bir şekilde büyümenizi ve piyasada adil bir oyuncu olarak yer almanızı sağlamaktır.

Neden Neka Legal ile Çalışmalısınız? Rekabet Hukukunda Avukatın Kritik Rolü

Rekabet hukuku, karmaşık ekonomik analizler, piyasa dinamiklerinin anlaşılması ve detaylı mevzuat bilgisi gerektiren, uzmanlaşmış bir alandır. Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, rekabet hukuku alanında müvekkillerimize şu avantajları sunuyoruz:

  • Derin Hukuki Bilgi ve Sektör Uzmanlığı: 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, ilgili tebliğler, Rekabet Kurumu kararları ve Danıştay içtihatları dahil olmak üzere rekabet hukukunun tüm mevzuatına hakimiyetimizle, her somut olaya özgü en doğru hukuki analizi yaparız. Farklı sektörlerin rekabet dinamiklerine özel yaklaşımlar geliştiririz.
  • Proaktif Uyum ve Risk Yönetimi: Şirketlerin ticari stratejilerini ve anlaşmalarını rekabet hukuku perspektifinden değerlendirerek, potansiyel riskleri önceden tespit eder ve uyum programları oluşturarak idari para cezaları veya davaların önüne geçeriz.
  • Kapsamlı Soruşturma ve Dava Yönetimi: Rekabet Kurumu tarafından başlatılan soruşturmalarda müvekkillerimizi etkin bir şekilde temsil eder, savunmalarını hazırlar ve Kurul kararlarına karşı yargı yollarına başvurarak haklarını sonuna kadar savunuruz.
  • Güçlü Müzakere ve Temsil Yeteneği: Birleşme/devralma bildirimlerinde veya muafiyet başvurularında Rekabet Kurumu ile etkin müzakereler yürütür, tazminat davalarında ise müvekkillerimizin menfaatlerini en üst düzeyde koruruz.
  • Küresel Bakış Açısı: Uluslararası rekabet hukuku gelişmeleri ve çok uluslu işlemlerdeki etkileri konusunda bilgi sahibiyiz, bu da müvekkillerimize küresel arenada da güvenilir bir hukuki destek sağlar.

Neka Legal Avukatlık Bürosu’nun Rekabet Hukuku Kapsamındaki Kapsamlı Hizmetleri

Piyasadaki rekabetçi faaliyetlerinizin her aşamasında profesyonel hukuki destek sağlıyoruz:

  1. Rekabet Uyum Programları ve Danışmanlığı:

    • Rekabet Uyum Eğitimi: Şirket yöneticilerine ve çalışanlarına yönelik rekabet hukuku riskleri ve uyum kuralları hakkında eğitimler.
    • Rekabet Riski Analizi: Şirketlerin ticari faaliyetleri, anlaşmaları, dağıtım sistemleri ve piyasa davranışlarının rekabet hukuku açısından risk analizi.
    • İç Denetim ve Politika Oluşturma: Şirket içi rekabet uyum politikalarının oluşturulması ve uygulanmasının denetlenmesi.
    • Sunduğumuz Hizmet: Rekabet ihlallerinden kaynaklanan idari para cezaları ve tazminat sorumluluklarının önüne geçilmesi, şirket kültürüne rekabet hukuku bilincinin yerleştirilmesi.
  2. Birleşme ve Devralmalar (Yoğunlaşmalar):

    • Bildirim Yükümlülüğü Danışmanlığı: Belirli ciro eşiklerini aşan birleşme ve devralma işlemleri için Rekabet Kurumu’na bildirim zorunluluğunun tespiti ve bildirim dosyalarının hazırlanması.
    • İzin Süreçlerinin Takibi: Rekabet Kurumu’ndan izin alınması gereken birleşme/devralma işlemlerinde Kurum ile iletişimin ve süreç takibinin yapılması.
    • Sunduğumuz Hizmet: İşlemlerin hukuka uygun bir şekilde ve zamanında tamamlanması, olası idari para cezalarının ve işlemin butlanı riskinin önüne geçilmesi.
  3. Karteller ve Uyumlu Eylemler:

    • Gizli Anlaşmalar: Fiyat tespiti, piyasa paylaşımı, arz kısıtlaması gibi rekabeti doğrudan kısıtlayan kartel anlaşmalarının tespiti ve bu konudaki hukuki süreçler.
    • Muafiyet Başvuruları: Belirli anlaşmaların (örneğin dikey anlaşmalar, araştırma ve geliştirme anlaşmaları) kanun gereği rekabeti kısıtlayıcı olsa da, belirli şartları taşıması halinde muafiyetten yararlanması için Rekabet Kurumu’na başvuru.
    • Sunduğumuz Hizmet: Kartel şüphesiyle açılan soruşturmalarda savunma, pişmanlık başvuruları (leniency programı) ve muafiyet başvurularının yönetimi.
  4. Hakim Durumun Kötüye Kullanılması:

    • Tanım: Bir veya birden fazla teşebbüsün piyasada hakim durumda olmasının değil, bu hakim durumun rekabeti kısıtlayıcı şekilde kötüye kullanılmasının hukuka aykırılığı (örneğin: aşırı fiyatlama, rakipleri dışlama, bağlama, ayrımcılık yapma, yıkıcı fiyatlandırma).
    • Sunduğumuz Hizmet: Hakim durum tespiti, kötüye kullanım iddialarına karşı savunma stratejileri geliştirme ve hukuki süreçlerin takibi.
  5. Rekabet İhlali Soruşturmaları ve Davaları:

    • Rekabet Kurumu Soruşturmaları: Rekabet Kurumu tarafından başlatılan ön araştırma ve soruşturma süreçlerinde (yerinde incelemeler dahil) müvekkillerin temsil edilmesi, savunmaların hazırlanması, Kurum’a sunulacak bilgi ve belgelerin hukuki denetimi.
    • Kurul Kararlarına Karşı Davalar: Rekabet Kurumu tarafından verilen idari para cezası veya diğer kararlara karşı İdare Mahkemeleri ve Danıştay nezdinde iptal davalarının açılması ve takibi.
    • Tazminat Davaları: Rekabet ihlali sonucunda zarar gören üçüncü kişilerin açtığı tazminat davalarında müvekkillerin savunulması veya zarar gören tarafın tazminat taleplerinin yönetilmesi.
    • Sunduğumuz Hizmet: Rekabet ihlali iddialarına karşı kapsamlı hukuki temsil, idari ve yargısal süreçlerin titizlikle yürütülmesi.

Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, Bursa’nın en iyi rekabet hukuku avukatı veya İstanbul’un en iyi rekabet hukuku avukatı arayışlarınızda, karmaşık rekabet hukuku mevzuatına uyumunuzu sağlamak, olası riskleri bertaraf etmek ve idari ve yargısal süreçlerde haklarınızı en güçlü şekilde savunmak için yanınızdayız. Ticari faaliyetlerinizin rekabet hukuku normlarına uygunluğunu temin etmek ve adil piyasa koşullarında büyümenizi sağlamak için bize ulaşın.


Soru 1: Rekabet ihlali nedir ve başlıca rekabet ihlali türleri nelerdir?

Cevap 1: Rekabet ihlali, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da (“Rekabet Kanunu”) yasaklanan ve piyasalardaki serbest rekabeti doğrudan veya dolaylı olarak engelleyen, bozan veya kısıtlayan teşebbüs davranışlarıdır. Rekabet Kanunu, piyasalardaki etkin rekabetin korunmasını temel amaç edinir ve bu doğrultuda belirli davranışları yasaklar. Rekabet ihlali sonucunda teşebbüslere yüksek miktarda idari para cezaları verilebileceği gibi, zarar gören taraflar tazminat davası da açabilirler.

  • Rekabet İhlali Nedir? Bir teşebbüsün (veya teşebbüs birliğinin) piyasadaki rekabeti kısıtlayıcı nitelikteki eylemleri veya anlaşmaları rekabet ihlali olarak kabul edilir. Rekabet Kanunu, bu ihlalleri üç ana başlık altında toplamıştır:

    1. Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşmalar, Uyumlu Eylemler ve Kararlar (Madde 4): Karteller ve diğer rekabet karşıtı anlaşmalar.
    2. Hakim Durumun Kötüye Kullanılması (Madde 6): Piyasadaki gücün rekabeti bozacak şekilde kullanılması.
    3. Yoğunlaşmaların Kontrolü (Madde 7): Birleşme ve devralmaların rekabet üzerinde yaratacağı olumsuz etkilerin önlenmesi.
  • Başlıca Rekabet İhlali Türleri Nelerdir?

    1. Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşmalar, Uyumlu Eylemler ve Teşebbüs Birliği Kararları (Karteller ve Diğer Anlaşmalar – Madde 4): Bu tür ihlaller, genellikle birden fazla teşebbüsün piyasada rekabet etmek yerine kendi aralarında anlaşarak rekabeti ortadan kaldırması veya kısıtlaması şeklindedir.

      • Karteller: En ağır rekabet ihlali türüdür. Teşebbüslerin rakipleriyle gizlice anlaşarak rekabet etmemeyi taahhüt etmeleri anlamına gelir. Başlıca kartel türleri şunlardır:
        • Fiyat Tespiti: Rakiplerin ürün veya hizmet fiyatlarını sabitlemek, asgari veya azami fiyat belirlemek.
        • Piyasa Paylaşımı: Belirli coğrafi bölgeleri, müşteri gruplarını veya ürün segmentlerini kendi aralarında bölüşmek.
        • Arz Kısıtlaması: Üretimi veya satışı kısıtlayarak fiyatları yükseltmek.
        • İhalelerde Danışıklı Hareket (İhale Karteli): İhaleleri kendi aralarında paylaşmak veya belirli bir fiyatın üzerinde teklif vermemek üzere anlaşmak.
      • Dikey Anlaşmalar: Farklı piyasa seviyelerinde (üretici-distribütör gibi) teşebbüsler arasında yapılan anlaşmalar. Belirli şartlarda rekabete aykırı olabilen dikey anlaşmalar (örneğin yeniden satış fiyatının belirlenmesi) bazı durumlarda blok muafiyet veya bireysel muafiyetten yararlanabilir.
      • Uyumlu Eylem: Teşebbüslerin açık bir anlaşma olmaksızın, piyasayı takip ederek veya sinyallerle rekabeti kısıtlayıcı bir davranış içinde olmaları.
    2. Hakim Durumun Kötüye Kullanılması (Madde 6): Bir teşebbüsün (veya birden fazla teşebbüsün birlikte) belirli bir pazarda önemli bir güce sahip olması (hakim durum) Rekabet Kanunu’na aykırı değildir. Ancak bu gücün, rakipleri piyasadan dışlamak, tüketicilere zarar vermek veya piyasaya girişi engellemek amacıyla kullanılması yasaktır.

      • Örnekler:
        • Aşırı Fiyatlama veya Yıkıcı Fiyatlandırma: Hakim durumdaki teşebbüsün, rakipleri piyasadan atmak veya piyasaya yeni girişleri engellemek amacıyla maliyetinin altında fiyat belirlemesi (yıkıcı fiyatlandırma) veya tüketicileri sömürmek amacıyla aşırı yüksek fiyat talep etmesi.
        • Bağlama (Tying): Bir ürünün (temel ürün), satın alınmasının başka bir ürünün (bağlı ürün) de satın alınması şartına bağlanması.
        • Ayrımcılık: Aynı durumda olan müşterilere farklı fiyat veya şartlar uygulamak.
        • Dışlama ve Tedarikten Kaçınma: Rakiplerin pazara girmesini engellemek veya piyasadan dışlamak amacıyla gerekli tedarikleri veya hizmetleri vermeyi reddetmek.
    3. Yoğunlaşmaların Kontrolü (Birleşme ve Devralmalar – Madde 7): Rekabet Kanunu, birleşme veya devralma yoluyla piyasada rekabetin önemli ölçüde azaltılmasına yol açabilecek yoğunlaşmaları yasaklar. Belirli ciro eşiklerini aşan birleşme ve devralmaların Rekabet Kurumu’na bildirilmesi zorunludur. Kurum, bu işlemleri değerlendirerek rekabet üzerindeki potansiyel etkilerini inceler ve gerekli gördüğü takdirde işlemi izne bağlayabilir veya yasaklayabilir.

Rekabet ihlallerinin tespiti ve ispatı karmaşık süreçler olup, genellikle Rekabet Kurumu tarafından detaylı soruşturmalar ve yerinde incelemeler (baskınlar) yoluyla yapılır. Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, rekabet ihlali iddialarıyla karşı karşıya kalan müvekkillerimize, bu süreçlerde hukuki danışmanlık ve güçlü savunma hizmeti sunmaktayız.


Soru 2: Rekabet Kurumu tarafından bir soruşturma başlatıldığında şirketler hangi adımları izlemeli ve hukuki savunma nasıl yapılır?

Cevap 2: Rekabet Kurumu (“Kurum”), bir rekabet ihlali şüphesi üzerine ön araştırma ve ardından soruşturma başlatabilir. Bu süreçler, şirketler için ciddi riskler (yüksek idari para cezaları, itibar kaybı, tazminat davaları) taşıdığından, hukuki süreçlerin en başından itibaren profesyonel bir şekilde yönetilmesi hayati önem taşır.

  • Rekabet Kurumu Soruşturma Süreci Genel Hatlarıyla:

    1. Şikayet/İhbar veya Resen Başlama: Rekabet Kurumu, bir şikayet/ihbar üzerine veya resen (kendi inisiyatifiyle) rekabet ihlali şüphesiyle ön araştırma başlatır.
    2. Ön Araştırma: Kurum, ihlal şüphesini araştırmak için bilgi ve belge talep edebilir, yerinde incelemeler yapabilir. Ön araştırma sonucunda, yeterli delil bulunursa soruşturma açılmasına karar verilir.
    3. Soruşturma: Soruşturma, ihlalin varlığını ve sorumluları tespit etmek amacıyla daha detaylı bir inceleme sürecidir. Bu aşamada yoğun bilgi ve belge talepleri, yerinde incelemeler (baskınlar) ve sözlü savunma toplantıları gibi adımlar bulunur.
    4. Soruşturma Raporu: Soruşturma sonucunda, Rekabet Uzmanları tarafından bir Soruşturma Raporu hazırlanır. Bu rapor, iddiaları, delilleri ve olası ihlalleri detaylandırır.
    5. Savunma Hakkı: Teşebbüslere, Soruşturma Raporuna karşı yazılı savunma sunma ve Sözlü Savunma Toplantısı’nda sözlü savunma yapma hakkı tanınır.
    6. Rekabet Kurulu Kararı: Rekabet Kurulu, tüm bilgi, belge ve savunmaları değerlendirerek nihai kararını verir. Bu karar, ihlalin tespit edilmesi, idari para cezası verilmesi, taahhütlerin kabul edilmesi veya ihlalin bulunmadığı yönünde olabilir.
  • Rekabet Kurumu Tarafından Bir Soruşturma Başlatıldığında Şirketler Hangi Adımları İzlemeli?

    1. Hemen Hukuk Danışmanı ile İletişim: Rekabet Kurumu’nun yerinde inceleme için şirkete gelmesi veya bir bilgi talebinde bulunması anında, vakit kaybetmeden rekabet hukuku konusunda uzman bir avukatla iletişime geçilmelidir. Avukatın inceleme sırasında şirkette bulunması çok önemlidir.
    2. Yerinde İnceleme (Baskın) Sürecini Yönetme:
      • Kurum yetkililerine kimliklerini ibraz etmeleri ve inceleme kararını göstermeleri istenmelidir.
      • Avukat gelene kadar, Kurum’un fiziki incelemeye başlaması engellenmeli (ancak yetkililerin binaya girişine izin verilmelidir).
      • Avukatın gözetiminde, talep edilen belgelere ve verilere erişim sağlanmalı, ancak yetkisiz veya kapsam dışı bilgi paylaşımından kaçınılmalıdır.
      • Tüm süreç boyunca notlar alınmalı, belge ve verilerin kopyaları tutulmalıdır.
    3. Bilgi ve Belge Taleplerine Yanıt Verme: Kurum’un yazılı bilgi ve belge talepleri titizlikle değerlendirilmeli, eksiksiz ve doğru yanıtlar yasal süreler içinde verilmelidir. Yanlış veya eksik bilgi vermek ek cezalara yol açabilir.
    4. İç Soruşturma Yapma: Gerekirse, şirketin iç hukuk departmanı veya dışarıdan bir hukuk firması ile olayın iç yüzünü anlamak ve potansiyel delilleri tespit etmek için bir iç soruşturma yürütülmelidir.
    5. Pişmanlık Başvurusu (Leniency Programı) Değerlendirmesi: Bir kartel ihlali söz konusu ise, şirketin iş birliği yaparak (delil sunarak) idari para cezasında indirim veya muafiyet elde etme imkanı sunan Pişmanlık Programı’ndan yararlanma imkanı değerlendirilmelidir. Bu, ilk başvuran şirkete tam muafiyet sağlayabilir.
    6. Taahhüt Sunma: Rekabet Kanunu’na aykırılığı gidermek amacıyla, soruşturma süresince veya öncesinde Kurum’a taahhütler sunulabilir. Kurum bu taahhütleri yeterli görürse soruşturmayı kapatabilir.
  • Hukuki Savunma Nasıl Yapılır?

    1. Hukuki ve Ekonomik Analiz: Soruşturma Raporu detaylıca incelenerek, iddia edilen ihlalin hukuki ve ekonomik temelleri analiz edilir. İhlalin varlığı, sorumluluk ve olası cezalar değerlendirilir.
    2. Delillerin Değerlendirilmesi ve Karşı Delil Sunma: Kurum’un dayandığı delillerin (e-postalar, toplantı tutanakları, algoritmalar vb.) geçerliliği ve yorumlanması tartışılır. Şirketin lehine olan deliller toplanır ve sunulur.
    3. Yazılı Savunma Hazırlığı: Soruşturma Raporuna karşı detaylı ve güçlü bir yazılı savunma hazırlanır. Bu savunma, hukuki argümanları, ekonomik analizleri ve varsa karşı delilleri içermelidir.
    4. Sözlü Savunma Toplantısı: Rekabet Kurulu üyeleri önünde yapılan Sözlü Savunma Toplantısı’nda şirketin ve avukatlarının argümanları doğrudan Kurul’a sunulur. Bu toplantı, Kurul üyelerinin kararlarını etkilemede önemli bir fırsattır.
    5. Kurul Kararına Karşı Yargı Yolu: Rekabet Kurulu tarafından verilen idari para cezası veya diğer kararlara karşı, kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde yetkili İdare Mahkemesi’nde iptal davası açılabilir. Bu dava, Kurul kararının hukuka uygunluğunu denetler. İdari para cezası ödeme süresi içinde dava açılması halinde, ceza teminat karşılığı tahsil edilmez.

Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, rekabet Kurumu soruşturmalarında ve Kurul kararlarına karşı açılacak davalarda, müvekkillerimize A’dan Z’ye profesyonel hukuki destek sunarak, idari para cezalarının önlenmesi veya minimize edilmesi ve hak kayıplarının önüne geçilmesi için etkin bir strateji yürütmekteyiz.


Soru 3: Birleşme ve devralmalar (yoğunlaşmalar) neden Rekabet Kurumu’na bildirilmeli ve izin süreci nasıl işler?

Cevap 3: Birleşme ve devralmalar (yoğunlaşmalar), iki veya daha fazla teşebbüsün tek bir ekonomik birim haline gelmesi veya bir teşebbüsün başka bir teşebbüsün kontrolünü ele geçirmesidir. Bu tür işlemler, piyasada rekabeti önemli ölçüde azaltma veya tekelci bir yapı oluşturma potansiyeli taşıdıkları için, Rekabet Kanunu’nun 7. maddesi ve ilgili tebliğler uyarınca Rekabet Kurumu’nun denetimine tabidir.

  • Neden Rekabet Kurumu’na Bildirilmeli? Birleşme ve devralma işlemlerinin Rekabet Kurumu’na bildirilmesi zorunluluğu, piyasada rekabetin korunması ve tüketicilerin zarar görmesinin engellenmesi amacıyla getirilmiştir.

    • Rekabetin Korunması: Eğer bir yoğunlaşma işlemi sonucunda ilgili pazardaki rekabet önemli ölçüde azalacak ve hakim durum yaratılacak veya mevcut bir hakim durum güçlenecekse, Rekabet Kurumu bu işlemi yasaklayabilir veya belirli şartlara (örneğin varlık satışı, belirli davranışsal taahhütler) bağlayabilir.
    • Ciro Eşikleri: Rekabet Kurumu, belirli ciro eşiklerini aşan birleşme ve devralma işlemlerinin kendisine bildirilmesini zorunlu kılar. Bu eşikler, her yıl Rekabet Kurulu tarafından Tebliğ ile güncellenir. Eğer işlem bu eşiklerin altında kalıyorsa, bildirim zorunluluğu bulunmaz.
    • İşlemin Geçersizliği ve Cezalar: Bildirim zorunluluğu olduğu halde Rekabet Kurumu’na bildirilmemiş veya Kurum’dan izin alınmadan tamamlanmış işlemler hukuken geçersiz sayılabilir (hukuki geçerlilik şartı). Ayrıca, bildirim yükümlülüğüne uyulmaması halinde teşebbüslere yüksek miktarda idari para cezaları uygulanabilir. Bu cezalar, cironun %0,1’i ila %0,5’i arasında değişebilir.
  • İzin Süreci Nasıl İşler? Birleşme ve devralma işlemlerinin Rekabet Kurumu’na bildirimi ve izin süreci genellikle iki aşamalıdır:

    1. Aşama 1: Ön İnceleme (Bildirim ve Değerlendirme)

      • Bildirim Formu: İşlemi gerçekleştirecek teşebbüsler, Rekabet Kurumu tarafından belirlenen “Yoğunlaşma İşlemleri İçin Başvuru Formu”nu eksiksiz doldurarak Kuruma bildirirler. Bu form, işlemin tarafları, ciro bilgileri, ilgili piyasa bilgileri, işlemin rekabet üzerindeki potansiyel etkileri gibi detaylı bilgiler içerir.
      • Süre: Kurum, bildirimin kendisine ulaşmasından itibaren 30 gün içinde ön değerlendirmesini tamamlar.
      • Karar:
        • İzin: Eğer Kurum, işlemin piyasadaki rekabeti önemli ölçüde azaltmayacağına kanaat getirirse, işleme izin verir.
        • Nihai İncelemeye Geçiş (2. Aşama): Eğer Kurum, işlemin rekabet üzerinde ciddi etkiler yaratabileceğine dair şüpheleri varsa veya ek bilgiye ihtiyaç duyarsa, işlemi nihai incelemeye alır.
    2. Aşama 2: Nihai İnceleme

      • Süre: Nihai inceleme süresi, genellikle 6 aydır (olağanüstü hallerde 60 gün uzatılabilir).
      • Detaylı İnceleme: Bu aşamada Kurum, işlem hakkında daha detaylı ekonomik analizler yapar, ilgili sektörden ve rakiplerden görüşler alır, bilirkişi raporları talep edebilir.
      • Taahhütler: Teşebbüsler, Kurum’un rekabet endişelerini gidermek amacıyla belirli taahhütlerde bulunabilirler (örneğin, bir iş birimini veya markayı satma, belirli pazarlardan çekilme). Kurum, bu taahhütleri yeterli görürse işlemi şartlı olarak izne bağlayabilir.
      • Karar: Nihai inceleme sonucunda Rekabet Kurulu şu kararlardan birini verebilir:
        • İzin: İşleme izin verilir.
        • Şartlı İzin: Belirli taahhütler karşılığında işleme izin verilir.
        • Yasaklama: İşlemin rekabeti önemli ölçüde azaltacağına veya piyasada hakim durum yaratacağına/güçlendireceğine karar verilirse, işlem yasaklanır.
        • Tazminat Davaları: Yasaklama veya şartlı izin kararları, ilgili tarafların (rakip, tüketici vb.) tazminat davası açmasına yol açabilir.

Birleşme ve devralma işlemlerinde, hukuki sürecin doğru yönetilmesi, sadece idari para cezalarından kaçınmakla kalmaz, aynı zamanda işlemin ticari başarısı ve hukuki geçerliliği için de kritik öneme sahiptir. Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, birleşme ve devralma işlemlerinde ciro eşiklerinin belirlenmesinden, bildirim dosyalarının hazırlanmasına, Kurum ile müzakerelerin yürütülmesinden, izin süreçlerinin takibine kadar tüm aşamalarda profesyonel hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktayız.


Soru 4: Hakim durumun kötüye kullanılması nedir ve teşebbüsler bu tür iddialardan nasıl korunabilir?

Cevap 4: Hakim durum, bir veya birden fazla teşebbüsün belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki rekabetin önemli ölçüde bozulması sonucunu doğurmadan bağımsız hareket edebilme gücüdür. Yani, o teşebbüsün (veya teşebbüslerin) rakiplerinden, tedarikçilerinden ve müşterilerinden bağımsız olarak hareket edebilme kapasitesidir. Rekabet Kanunu, bir teşebbüsün piyasada hakim durumda olmasını yasaklamaz. Ancak, bu hakim durumun rekabeti bozucu, engelleyici veya kısıtlayıcı şekilde “kötüye kullanılması” yasaktır (Madde 6).

  • Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Nedir? Hakim durumun kötüye kullanılması, hakim durumdaki teşebbüsün piyasadaki gücünü, rakiplerini dışlamak, tüketicilere zarar vermek veya piyasaya girişi engellemek amacıyla kullanmasıdır. Bu kötüye kullanım, doğrudan veya dolaylı olarak gerçekleşebilir.

    • Başlıca Kötüye Kullanma Türleri:
      1. Doğrudan/Dolaylı Dışlayıcı Davranışlar:

        • Dışlayıcı Fiyatlandırma Politikaları:
          • Yıkıcı Fiyatlandırma: Rakipleri piyasadan atmak veya piyasaya yeni girişleri engellemek amacıyla maliyetinin altında fiyat belirlemek.
          • Aşırı Fiyatlandırma: Hakim durumdaki teşebbüsün, tüketicileri sömürmek amacıyla rekabetçi bir piyasada mümkün olmayacak kadar yüksek fiyat talep etmesi.
          • Ayrımcı Fiyatlandırma: Aynı durumda olan müşterilere farklı fiyatlar veya şartlar uygulamak.
          • Yırtıcı Fiyatlandırma: Rakipleri dışlamak amacıyla düşük fiyatlar belirlemek ve bu düşük fiyatları rakiplerin piyasadan çekilmesi sonrası telafi etmek için tekrar yükseltmek.
        • Bağlama (Tying): Bir ürünün (temel ürün) satın alınmasının, başka bir ürünün (bağlı ürün) de satın alınması şartına bağlanması.
        • Özel Anlaşmalar: Müşterileri sadece kendi ürünlerini almaya zorlayan veya rakiplerin ürünlerini satmasını engelleyen anlaşmalar (münhasırlık anlaşmaları).
        • Tedarikten Kaçınma: Hakim durumdaki teşebbüsün, rakiplerine veya potansiyel rakiplerine rekabet için gerekli temel bir girdiyi sağlamayı reddetmesi.
        • Veri Kullanımı: Veri toplayan hakim durumdaki teşebbüsün, bu verileri kendi lehine, rakiplerini dışlayıcı şekilde kullanması (özellikle dijital piyasalarda).
      2. Sömürücü Davranışlar:

        • Aşırı Fiyatlandırma: Rekabetin olmaması nedeniyle tüketicilere dayatılan fahiş fiyatlar.
        • Kalite Düşürme: Hakim konumunu kullanarak hizmet kalitesini düşürme.
  • Teşebbüsler Bu Tür İddialardan Nasıl Korunabilir? Hakim durumun kötüye kullanılması iddialarıyla karşılaşmamak veya bu iddialara karşı güçlü bir savunma yapabilmek için teşebbüslerin proaktif adımlar atması ve hukuki süreçleri doğru yönetmesi gerekir:

    1. Piyasa Gücü Analizi: Şirketler, faaliyet gösterdikleri piyasalarda kendilerinin hakim durumda olup olmadığını düzenli olarak değerlendirmelidir. Bu, pazar payı, rakiplerin durumu, pazara giriş engelleri gibi faktörleri içeren bir ekonomik analiz gerektirir.
    2. İç Rekabet Uyum Programları: Tüm çalışanlara rekabet hukuku kuralları, özellikle de hakim durumun kötüye kullanılması yasağı hakkında düzenli eğitimler verilmelidir. Şirket içi politika ve prosedürler, rekabet kurallarına uygunluğu sağlamalıdır.
    3. Ticari Anlaşmaların Gözden Geçirilmesi: Dağıtım sözleşmeleri, tedarik anlaşmaları, lisans anlaşmaları gibi tüm ticari sözleşmelerin rekabet hukuku açısından risk taşıyıp taşımadığı düzenli olarak gözden geçirilmelidir. Özellikle münhasırlık şartları, indirim politikaları ve fiyatlandırma stratejileri dikkatle incelenmelidir.
    4. Dışlayıcı veya Sömürücü Davranışlardan Kaçınma: Şirket, rakipleri dışlamaya yönelik fiyatlandırma politikalarından (yıkıcı fiyatlandırma) veya tüketicileri sömürücü (aşırı fiyatlandırma) davranışlardan kaçınmalıdır. Fiyatlandırma kararlarının maliyet ve pazar koşullarına dayanması sağlanmalıdır.
    5. Şikayet ve Soruşturma Süreçlerinde Hukuki Destek: Rekabet Kurumu tarafından bir soruşturma başlatıldığında veya bir şikayetle karşılaşıldığında, hemen rekabet hukuku uzmanı bir avukatla iletişime geçilmelidir. Avukat, Kurum’un bilgi taleplerine doğru yanıt verilmesi, savunmaların hazırlanması ve tüm hukuki sürecin yönetilmesi konusunda hayati rol oynar.
    6. Delil Yönetimi: Şirketin aldığı tüm ticari kararların, stratejilerin ve anlaşmaların yasalara uygunluğunu gösteren yazılı deliller (toplantı tutanakları, e-postalar, fizibilite raporları vb.) düzenli olarak kayıt altına alınmalıdır.

Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, teşebbüslerin hakim durumun kötüye kullanılması iddialarıyla karşılaşma riskini minimize etmek, ticari faaliyetlerini rekabet hukukuyla uyumlu hale getirmek ve olası soruşturma veya davalarda güçlü bir hukuki savunma sunmak için kapsamlı danışmanlık ve temsil hizmeti vermekteyiz.


Rekabet hukuku, şirketlerin piyasadaki varlığını ve büyümesini doğrudan etkileyen, sürekli gelişen bir alandır. Bu karmaşık ve dinamik alandaki riskleri yönetmek ve fırsatları değerlendirmek, profesyonel hukuki destekle mümkündür. Av. Kaan Kaplan liderliğindeki Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, Bursa’nın en iyi rekabet hukuku avukatı veya İstanbul en iyi rekabet hukuku avukatı arayışlarınızda, şirketinizin rekabet uyumunu sağlamak, birleşme ve devralma süreçlerinizi sorunsuz yönetmek ve olası rekabet ihlali iddialarına karşı güçlü bir savunma sunmak için yanınızdayız. Ticari hedeflerinize ulaşmanızda güvenilir hukuki partneriniz olmak için bize ulaşın.