İdare hukuku, devletin yürütme organına bağlı idari birimlerinin (bakanlıklar, belediyeler, valilikler, diğer kamu kurum ve kuruluşları) işleyişini, yetkilerini, sorumluluklarını, bireylerle ve diğer kurumlarla olan ilişkilerini düzenleyen bir kamu hukuku dalıdır. Bu hukuk dalı, idarenin faaliyetlerinin hukuka uygunluğunu sağlamayı ve kamu gücü karşısında bireylerin hak ve özgürlüklerini korumayı temel amaç edinir. Türk İdare Hukuku sistemi, Anayasa, kanunlar, KHK’ler, yönetmelikler, genelgeler ve Danıştay içtihatlarıyla şekillenir. İdari işlemlerin karmaşıklığı ve idarenin kamu gücünü kullanma yetkisi nedeniyle, idare ile bireyler arasında ortaya çıkan uyuşmazlıklar, özel bir uzmanlık alanı olan idare hukuku bilgisi ve deneyimi gerektirmektedir.
Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, Bursa idare hukuku avukatı ve İstanbul idare hukuku avukatı ihtiyaçlarınızda, kurucumuz Av. Kaan Kaplan‘ın liderliğindeki uzman ekibimizle, müvekkillerimizin idare karşısında haklarını en etkin şekilde kullanabilmeleri, idari işlemlere karşı itiraz ve dava süreçlerini başarıyla yürütebilmeleri için kapsamlı hukuki danışmanlık ve güçlü temsil hizmeti sunmaktayız. Amacımız, hukuka aykırı idari işlem ve eylemlerden kaynaklanan mağduriyetlerinizi gidermek, idarenin hukuka uygun hareket etmesini sağlamak ve haklarınızı korumaktır.
Neden Neka Legal ile Çalışmalısınız? İdare Hukukunda Avukatın Kritik Rolü
İdare hukuku, idarenin kamu gücünü kullanması nedeniyle diğer hukuk dallarından farklılık gösteren kendine özgü ilkelere ve usullere sahiptir. Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, idare hukuku alanında müvekkillerimize şu avantajları sunuyoruz:
- Derin Hukuki Bilgi ve Deneyim: İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK), Devlet Memurları Kanunu, Kamulaştırma Kanunu, İmar Kanunu gibi özel kanunlar ve Danıştay içtihatları dahil olmak üzere idare hukukunun tüm mevzuatına hakimiyetimizle, her somut olaya özgü en doğru hukuki analizi yaparız.
- Kapsamlı İdari Süreç Yönetimi: İdari başvuru, itiraz, uzlaşma ve dava açma süreçlerinin her aşamasında, idarenin karmaşık bürokratik yapısını ve işlem süreçlerini iyi bilerek müvekkillerimize yol gösteririz.
- Hızlı ve Etkin Çözüm Odaklı Yaklaşım: İdari davalarda süreler kritik öneme sahiptir. Hak düşürücü sürelerin titizlikle takibi ve dosyanın en kısa sürede sonuçlandırılması için etkin bir strateji izleriz. Yürütmenin durdurulması gibi kritik taleplerde deneyimliyiz.
- Güçlü Dava Stratejisi ve Temsil Yeteneği: İdare Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri ve Danıştay nezdindeki tüm yargı süreçlerinde müvekkillerimizi güçlü bir şekilde temsil eder, idari işlemin hukuka aykırılığını veya idari eylemden kaynaklanan zararı somut delillerle ortaya koyarız.
- Multidisipliner Yaklaşım: İdare hukuku genellikle imar, çevre, vergi, memur, ihale hukuku gibi farklı alanlarla kesişir. Geniş hukuki perspektifimizle müvekkillerimize entegre çözümler sunarız.
Neka Legal Avukatlık Bürosu’nun İdare Hukuku Kapsamındaki Kapsamlı Hizmetleri
İdareye karşı haklarınızı korumak ve uyuşmazlıklarınızı çözüme kavuşturmak için geniş bir yelpazede hukuki destek sağlıyoruz:
-
İdari İşlemlerin İptali Davaları:
- İdarenin tesis ettiği hukuka aykırı tek yanlı işlemlerin (atama, görevden alma, ruhsat iptali, izin vermeme, sınav sonuçları, disiplin cezaları, idari para cezaları vb.) iptali için açılan davalar.
- Sunduğumuz Hizmet: İdari işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırılığının tespiti, iptal davasının süresinde ve usulüne uygun açılması, yürütmenin durdurulması taleplerinin etkin bir şekilde sunulması ve dava takibi.
-
Tam Yargı Davaları (İdari Yargıda Tazminat Davaları):
- İdarenin hukuka aykırı işlem veya eylemleri nedeniyle uğranılan maddi ve/veya manevi zararların tazmini talebiyle açılan davalar. (Örneğin: Haksız kamulaştırma, imar uygulaması kaynaklı zarar, kamu hizmetinin kötü işlemesi, doktor hatası kaynaklı kamu hastanesi sorumluluğu, haksız gözaltı/tutuklama vb.)
- Sunduğumuz Hizmet: Zararın tespiti ve miktarının belirlenmesi, idareye başvuru ve dava süreçlerinin yönetimi, bilirkişi raporları ile zararın ispatı ve tazminatın tahsili.
-
Kamulaştırma Hukuku Davaları:
- Kamu yararı amacıyla özel mülkiyete ait taşınmazların devlet tarafından bedeli ödenerek alınması (kamulaştırma) sürecindeki uyuşmazlıklar.
- Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil Davaları: İdarenin teklif ettiği kamulaştırma bedelinin düşük bulunması halinde açılan davalar.
- Kamulaştırmasız El Atma Davaları: İdarenin herhangi bir kamulaştırma kararı olmaksızın özel mülkiyete el atması durumunda açılan tazminat davaları.
- Kamulaştırma İşleminin İptali Davaları: Kamulaştırma kararının veya sürecinin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açılan iptal davaları.
- Sunduğumuz Hizmet: Kamulaştırma sürecinin her aşamasında hukuki danışmanlık, uzlaşma görüşmeleri, bedel tespiti ve tescil davaları, kamulaştırmasız el atma davaları ve iptal davalarının etkin bir şekilde takibi.
-
İmar Hukuku Davaları:
- İmar planları, plan değişiklikleri, ruhsatlandırma, yapılaşma, yıkım kararları, imar para cezaları ve kentsel dönüşüm uygulamalarından kaynaklanan uyuşmazlıklar.
- Sunduğumuz Hizmet: İmar planlarının iptali davaları, ruhsat iptal davaları, yıkım kararlarının iptali davaları, imar para cezalarının iptali davaları ve imar kaynaklı tazminat davaları (imar mevzuatına aykırı işlemlerden doğan zararlar).
-
Devlet Memurları Hukuku ve Disiplin Davaları:
- Devlet memurlarının atama, görevden alma, disiplin cezaları (uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, memuriyetten çıkarma), özlük hakları, emeklilik işlemleri gibi konulardan doğan davalar.
- Sunduğumuz Hizmet: Disiplin soruşturmaları ve savunma süreçlerinde hukuki destek, disiplin cezalarına karşı itiraz ve iptal davaları, atama ve görevde yükselme sınavlarına ilişkin davalar.
-
İdari Para Cezalarına İtiraz ve İptal Davaları:
- Trafik cezaları, vergi cezaları, çevre cezaları, gürültü cezaları, tütün mamulleri cezaları, SGK idari para cezaları gibi çeşitli idari para cezalarına karşı itiraz ve iptal davaları.
- Sunduğumuz Hizmet: Cezanın hukuka aykırılığının tespiti, ilgili mahkemelere (Sulh Ceza Hakimliği veya İdare Mahkemesi) süresi içinde itiraz veya iptal davası açılması ve takibi.
-
Kamu İhale Hukuku Davaları:
- Kamu ihale süreçlerinde yaşanan hukuka aykırılıklar (ihale şartnamelerine itiraz, ihale dışı bırakılma, haksız yere elenme, ihale kararının iptali vb.)
- Sunduğumuz Hizmet: İhale sürecindeki şikayet ve itirazen şikayet başvurularının Kamu İhale Kurumu’na (KİK) yapılması, KİK kararlarına karşı iptal davalarının açılması.
Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, Bursa idare hukuku avukatı veya İstanbul idare hukuku avukatı arayışlarınızda, idare ile aranızda çıkan her türlü hukuki uyuşmazlıkta yanınızdayız. İdari işlem ve eylemlerden kaynaklanan mağduriyetlerinizin giderilmesi ve haklarınızın korunması için bize ulaşın.
Soru 1: İdari işlemin iptali davası nedir ve hangi şartlarda açılabilir? Yürütmenin durdurulması talebinin önemi nedir?
Cevap 1: İdari işlemin iptali davası, idare hukuku alanındaki en temel dava türlerinden biridir. Bu dava, idarenin tek yanlı olarak yaptığı, bireylerin hukuki durumunda değişiklik yaratan ve hukuka aykırı olduğu iddia edilen işlemlere karşı açılır. Amacı, hukuka aykırı idari işlemi ortadan kaldırmak ve idarenin hukuka uygun hareket etmesini sağlamaktır.
-
İdari İşlemin İptali Davası Nedir? İdari işlem, idarenin kamu gücüne dayanarak, tek taraflı irade beyanıyla, kamu hukuku alanında hukuki sonuç doğuran eylemidir (örneğin, bir memurun atanması, bir ruhsatın iptali, bir imar planının kabulü, bir idari para cezası kesilmesi). Eğer bu işlem, yetki, şekil, sebep, konu veya maksat unsurlarından biri veya birkaçı yönünden hukuka aykırı ise, menfaati ihlal edilen kişiler tarafından İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) kapsamında İdare Mahkemesi’nde iptal davası açılabilir. Mahkeme, idari işlemi hukuka aykırı bulursa, işlemi iptal eder. İptal kararı, işlemin yapıldığı andan itibaren (geçmişe etkili olarak) tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkması anlamına gelir.
-
Hangi Şartlarda Açılabilir? İdari işlemin iptali davası açabilmek için belirli şartların bir arada bulunması gerekir:
- Dava Konusu Bir İdari İşlem Olmalı: Dava, kesin ve yürütülmesi gereken, dış dünyaya yönelik hukuki sonuç doğuran bir idari işleme karşı açılmalıdır. İdari eylemler (fiili durumlar) veya hazırlık işlemleri iptal davasına konu olamaz.
- Hukuka Aykırılık: İdari işlemde hukuka aykırılık bulunmalıdır. Hukuka aykırılık nedenleri şunlardır:
- Yetki Yönünden Hukuka Aykırılık: İşlemi yapan idari makamın yetkili olmaması (konu, yer, zaman, kişi yönünden).
- Şekil Yönünden Hukuka Aykırılık: İşlemin kanunda öngörülen biçim ve usul şartlarına uyulmadan yapılması (örneğin, savunma hakkı tanınmadan disiplin cezası verilmesi).
- Sebep Yönünden Hukuka Aykırılık: İşlemin dayanağı olan maddi veya hukuki sebeplerin yanlış veya eksik olması, yahut işlemin sebebi ile sonuç arasında orantısızlık bulunması.
- Konu Yönünden Hukuka Aykırılık: İşlemin konusunun kanuna aykırı olması veya imkânsız olması.
- Maksat Yönünden Hukuka Aykırılık: İşlemin kamu yararı dışında başka bir amaçla yapılması (amaç saptırması).
- Menfaat İhlali: Davayı açan kişinin, dava konusu idari işlemden kişisel, meşru ve güncel bir menfaatinin ihlal edilmiş olması gerekir. Bu, doğrudan zarar görme zorunluluğu anlamına gelmez, işlemden etkilenen herkes dava açabilir.
- Süre Şartı: İdari işlemlere karşı iptal davası açma süresi, işlemin ilgiliye tebliğ edildiği veya ilan edildiği tarihi izleyen günden itibaren kural olarak 60 gündür. Vergi mahkemelerinde ise bu süre 30 gündür. Özel kanunlarda farklı süreler öngörülebilir. Bu süreler hak düşürücü nitelikte olup, kaçırılması halinde dava açma hakkı kaybedilir. İdareden istenen bir işlemin reddedilmesi halinde de dava açma süresi yeniden işlemeye başlar.
-
Yürütmenin Durdurulması Talebinin Önemi Nedir? Yürütmenin durdurulması, iptal davası açılan bir idari işlemin, mahkeme kararının kesinleşmesine kadar uygulanmasını geçici olarak durduran bir karardır (İYUK md. 27). Bu talep, idari yargıda en kritik koruyucu önlemlerden biridir.
- Amacı: Hukuka aykırı olduğu iddia edilen idari işlemin, yargılama süresi boyunca uygulanması halinde ortaya çıkacak telafisi güç veya imkansız zararları engellemektir. Örneğin, bir memurun haksız yere görevden alınması halinde, yargılama sonuçlanana kadar maaşsız kalması telafisi güç bir zarar doğurabilir.
- Şartları: Yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için iki temel şartın bir arada bulunması gerekir:
- İdari İşlemin Açıkça Hukuka Aykırı Olması: Mahkemenin ilk incelemede, idari işlemin hukuka aykırı olduğuna dair güçlü bir kanaat edinmesi gerekir.
- Uygulanması Halinde Telafisi Güç veya İmkansız Zararlar Doğması: İdari işlemin dava sonuçlanana kadar uygulanmasının, sonradan giderilmesi çok zor veya imkansız olacak zararlar doğurması ihtimali bulunmalıdır.
- Önemi: Yürütmenin durdurulması kararı, davacının mağduriyetini yargılama süresince önler ve davanın etkinliğini artırır. Bu karar, davanın kazanılmasında da önemli bir işaret olarak değerlendirilebilir.
Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, idari işlemlere karşı iptal davalarında, hukuka aykırılık nedenlerini titizlikle tespit ediyor, hak düşürücü süreleri kaçırmadan dava açma süreçlerini yönetiyor ve müvekkillerimizin telafisi güç zararlara uğramaması için yürütmenin durdurulması taleplerini etkin bir şekilde takip ediyoruz.
Soru 2: Tam yargı davası nedir ve idareye karşı hangi durumlarda tazminat talep edilebilir?
Cevap 2: Tam yargı davası, idarenin hukuka aykırı işlem veya eylemleri sonucunda bireylerin uğradığı maddi ve/veya manevi zararların giderilmesi (tazmin edilmesi) amacıyla açılan idari yargı davasıdır (İYUK md. 12). Bu dava, idari işlemlerin iptali davasından farklı olarak, idari bir eylemden veya hukuka aykırı bir işlemden kaynaklanan zararın tazminine odaklanır.
-
Tam Yargı Davası Nedir? Tam yargı davası, idarenin kamu hizmetlerini yürütürken veya idari işlem tesis ederken, hukuka aykırı davranması sonucu kişilere zarar vermesi halinde, bu zararın idare tarafından karşılanmasını amaçlayan bir tazminat davasıdır. İdare hukuku, idarenin de hukuka bağlı olduğunu ve zararlı eylemlerinden sorumlu tutulabileceğini kabul eder.
-
İdareye Karşı Hangi Durumlarda Tazminat Talep Edilebilir? Tam yargı davası, çok çeşitli durumlarda açılabilir. İdarenin sorumluluğu genellikle hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkelerine dayanır.
-
İdarenin Hizmet Kusuru (Kusurlu Sorumluluk): İdarenin kamu hizmetini kötü, geç veya hiç işlememesi durumunda ortaya çıkan zararlar. Bu, idarenin eylem veya işleminde bir kusur bulunması halidir.
- Örnekler:
- Yol Bakım Eksikliği: Yetersiz yol bakımı nedeniyle meydana gelen trafik kazaları sonucu oluşan zararlar.
- Emniyet Güçlerinin İhmali: Görevlerini ihmal eden emniyet güçleri nedeniyle kişinin zarar görmesi (örneğin, bir suçun engellenememesi).
- Sağlık Hizmetlerinin Kötü İşlemesi (Malpraktis): Kamu hastanelerinde doktor veya sağlık personelinin tıbbi hatası sonucu hastanın zarar görmesi (kamu hastanesi sorumluluğu).
- Yangın Söndürme Hizmetindeki Eksiklik: İtfaiyenin geç müdahale etmesi veya yetersiz donanım nedeniyle yangında mal kaybının artması.
- Haksız Yargılama/İdari İşlemden Doğan Zararlar: İdari bir işlemin (örneğin, haksız bir disiplin cezası) yargı kararıyla iptal edilmesi durumunda, bu işlem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini (dava açma ve vekalet ücreti, iş göremezlik, itibarı zedelenme vb.).
- Haksız ve Süresiz Gözaltı/Tutuklama: Kişinin hukuka aykırı olarak gözaltına alınması veya tutuklanması nedeniyle uğradığı maddi (kazanç kaybı) ve manevi zararlar.
- Örnekler:
-
İdarenin Kusursuz Sorumluluğu (Tehlike veya Fedakârlık İlkesi): İdarenin eyleminde veya işleminde herhangi bir kusur olmasa dahi, yasal düzenlemeler veya idarenin faaliyetinin tehlike arz etmesi nedeniyle sorumlu tutulduğu haller. Bu durumlar genellikle kamu hizmetinin riskli doğasından veya kamu yararı için bir bireyin fedakarlık yapması gerekliliğinden doğar.
- Örnekler:
- Kamulaştırmasız El Atma: İdarenin, herhangi bir kamulaştırma kararı olmaksızın, bir taşınmaza fiilen el atarak kullanması veya sahiplenmesi. Bu durumda, taşınmaz sahibinin uğradığı zararın tazmini talep edilir.
- Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararlar: Terör olayları veya terörle mücadele faaliyetleri sırasında sivil vatandaşların uğradığı zararlar (2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat çerçevesinde).
- Tehlikeli Faaliyetlerden Doğan Zararlar: Nükleer santral, baraj, enerji nakil hatları gibi yüksek riskli kamu faaliyetleri sonucunda meydana gelen zararlar.
- Sosyal Risk Prensibi: Toplum için genel bir riskin gerçekleşmesi sonucunda bireylerin özel olarak zarar görmesi durumu (örn. aşıdan kaynaklanan zarar).
- Örnekler:
-
-
Dava Süreci: Tam yargı davası açılmadan önce, zarar görenin ilgili idareye başvurarak zararın karşılanmasını talep etmesi ve idarenin bu talebi reddetmesi veya 60 gün içinde yanıt vermemesi (zımni ret) gerekir. Bu başvuru, dava açma süresini durdurur. Dava açma süresi, zararın öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl ve her halükarda zararı doğuran olayın meydana geldiği tarihten itibaren 5 yıldır. Bu süreler hak düşürücü sürelerdir. Dava İdare Mahkemesi’nde açılır.
Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, idarenin hukuka aykırı işlem ve eylemleri sonucunda uğradığınız maddi ve manevi zararların tam ve eksiksiz olarak tazmin edilmesi için, idareye başvuru süreçlerinden dava takibine kadar tüm aşamalarda profesyonel hukuki destek sunmaktayız.
Soru 3: Kamulaştırma nedir ve kamulaştırma davalarında mülk sahiplerinin hakları nelerdir?
Cevap 3: Kamulaştırma, devletin veya kamu tüzel kişilerinin, kamu yararı amacıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, Kanun’da belirtilen usul ve esaslara göre, bedelini peşin veya taksitle ödeyerek, cebren kendi mülkiyetine geçirmesidir. Anayasa’nın 46. maddesi, kamulaştırmayı “kamu yararı” şartına ve “gerçek karşılık” ilkesine bağlamıştır.
-
Kamulaştırma Nedir? Kamulaştırma, özel mülkiyet hakkına Anayasa’nın güvencesi altında müdahale eden istisnai bir işlemdir. Yol, okul, hastane, baraj, park gibi kamu hizmetlerinin inşası veya yürütülmesi için gerekli olan arazilerin elde edilmesi amacıyla yapılır. Kamulaştırma, taşınmaz malikin rızasına bağlı değildir; ancak malikin mülkiyet hakkı karşılığında “gerçek karşılık” alması Anayasal bir güvencedir.
-
Kamulaştırma Süreci Aşamaları:
- Kamu Yararı Kararı: Yetkili idare (belediye, bakanlık vb.) tarafından taşınmazın kamulaştırılmasının kamu yararına olduğuna dair bir karar alınır ve bu karar onaylanır.
- Taşınmazın Tespiti ve Değer Takdiri: Kamulaştırılacak taşınmazın yeri, yüzölçümü ve maliki belirlenir. Kamulaştırma Kanunu’nda belirtilen kriterlere göre (cins, yüzölçümü, niteliği, imar durumu, emsal satışlar vb.) kıymet takdiri yapılır.
- Satın Alma ve Uzlaşma Teklifi: İdare, belirlenen tahmini bedel üzerinden taşınmaz malikine satın alma teklifinde bulunur. Uzlaşma Komisyonu kurularak pazarlık yapılır. Eğer uzlaşma sağlanırsa, taşınmaz bedeli ödenerek doğrudan idare adına tescil edilir.
- Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil Davası: Uzlaşma sağlanamazsa, idare (kamulaştırmayı yapan kurum), taşınmazın bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi’ne “kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası” açar. Mahkeme, dosyayı bilirkişilere göndererek taşınmazın objektif değerini tespit ettirir ve bu bedeli malik adına bankaya yatırılmasını kararlaştırır. Bedelin yatırılmasıyla birlikte taşınmaz idare adına tescil edilir.
-
Kamulaştırma Davalarında Mülk Sahiplerinin Hakları Nelerdir? Mülk sahipleri, kamulaştırma sürecinin her aşamasında haklarını korumak için çeşitli hukuki yollara başvurabilirler:
-
Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil Davasında Haklar:
- Hak ve İtiraz Hakkı: Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan “kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil” davasında, malik, idarenin teklif ettiği veya bilirkişi raporunda belirlenen bedelin düşük olduğu iddiasıyla itiraz edebilir, kendi delillerini sunabilir ve yeni bir bilirkişi incelemesi talep edebilir.
- Duruşmalara Katılma Hakkı: Malik, dava sürecinde duruşmalara katılabilir, beyanlarda bulunabilir.
- Bedelin Peşin Ödenmesi: Kamulaştırma bedeli, Anayasa gereği kural olarak peşin ve nakden ödenir. Bazı istisnai durumlarda (tarım reformu, büyük enerji projeleri vb.) taksitle ödeme yapılabilir.
- İtiraz ve Temyiz Hakkı: Mahkemenin kamulaştırma bedeli tespit kararına karşı istinaf ve temyiz yollarına başvurma hakkı vardır.
-
Kamulaştırma İşlemine İtiraz ve İptal Davası:
- İdari Yargıda İptal Davası: Taşınmaz maliki, kamulaştırma kararının veya kamulaştırma işleminin kendisinin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla (örneğin, kamu yararı kararı yoksa, usulde hata varsa, amacına aykırıysa) kamulaştırma kararının tebliğinden itibaren 30 gün içinde ilgili İdare Mahkemesi’nde iptal davası açabilir.
- Bedel Tespit Davasına Etkisi: Kamulaştırma işleminin iptali davası açılırsa, Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki bedel tespiti ve tescil davası, idari dava sonuçlanana kadar bekletici mesele yapılır. İdari yargı kamulaştırma kararını iptal ederse, Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki dava da reddedilir.
-
Kamulaştırmasız El Atma Davaları:
- Tazminat Talebi: İdare, herhangi bir kamulaştırma kararı almaksızın özel bir taşınmaza fiilen el atıp kullanıyorsa, malik Asliye Hukuk Mahkemesi’nde kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açarak taşınmazının bedelini veya işgalden kaynaklanan ecrimisil (haksız işgal tazminatı) talep edebilir. Bu davalar, mülkiyet hakkının ihlalinden doğan en önemli davalardandır.
-
Geri Alma Hakkı:
- Kamulaştırılan taşınmazın, kamulaştırma amacı dışında kullanılması veya kamulaştırma amacına uygun kullanılmaması halinde, eski malik veya mirasçıları, belirli şartlar ve süreler içinde taşınmazı geri alma hakkına sahiptir (Kamulaştırma Kanunu md. 23).
-
Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, kamulaştırma süreçlerinde müvekkillerimizin mülkiyet haklarını en üst düzeyde korumak için, kamulaştırma bedelinin adil ve gerçek değerinde belirlenmesi, kamulaştırma işlemlerinin hukuka uygunluğunun denetlenmesi ve kamulaştırmasız el atma gibi durumlarda hak kayıplarının giderilmesi için hukuki danışmanlık ve dava takibi hizmeti sunmaktayız.
Soru 4: Devlet memurlarına verilen disiplin cezalarına nasıl itiraz edilir ve iptali için hangi adımlar izlenir?
Cevap 4: Devlet memurları, Devlet Memurları Kanunu (DMK) ve ilgili diğer mevzuata tabi olarak çalıştıkları için, mesleki yaşamlarında disiplin cezalarıyla karşılaşabilirler. Disiplin cezaları, memurun görevini ve statüsünü doğrudan etkilediği için, bu cezalara karşı hukuki yollara başvurma hakkı anayasal bir güvencedir. Anayasa’nın 125. maddesi, idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolunun açık olduğunu ve disiplin cezalarının yargı denetimi dışında bırakılamayacağını hükme bağlamıştır.
-
Devlet Memurlarına Verilebilecek Disiplin Cezaları: DMK md. 125’e göre devlet memurlarına verilebilecek disiplin cezaları şunlardır:
- Uyarma: Memurun, görevinde veya davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazılı olarak bildirilmesi.
- Kınama: Memura, görevinde veya davranışlarında kusurlu bulunduğunun yazılı olarak bildirilmesi.
- Aylıktan Kesme: Memurun brüt aylığından 1/30 ile 1/8 arasında kesinti yapılması.
- Kademe İlerlemesinin Durdurulması: Memurun bulunduğu kademede ilerlemesinin 1 ila 3 yıl süreyle durdurulması.
- Devlet Memurluğundan Çıkarma: Bir daha devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarılması.
-
Disiplin Cezalarına Nasıl İtiraz Edilir? Disiplin cezalarına karşı iki aşamalı bir hukuki yol izlenebilir: İdari İtiraz ve Yargısal İptal Davası.
- İdari İtiraz Yolu:
- Süre ve Merci: Disiplin cezası memura tebliğ edildikten sonra, memur, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 7 gün içinde bir üst disiplin amirine (uyarma ve kınama cezaları için) veya ilgili disiplin kuruluna (aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, memurluktan çıkarma cezaları için) yazılı olarak itiraz edebilir.
- Değerlendirme: İtiraz mercisi, itirazı inceleyerek kararı onar, hafifletir veya kaldırır. Cezayı ağırlaştırma yetkisi yoktur.
- Süreç: İtiraz mercisi, itirazı tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde karara bağlamak zorundadır. Bu süre içinde karar verilmezse, itiraz reddedilmiş sayılır (zımni ret).
- Önemi: İdari itiraz, yargı yoluna başvurmadan önce sorunu idare içinde çözme imkanı sunar ve bazı durumlarda dava açma süresini uzatabilir.
- İdari İtiraz Yolu:
-
İptali İçin Hangi Adımlar İzlenir? (Yargısal İptal Davası) İdari itiraz sonucunda cezanın kaldırılmaması veya idari itiraz yoluna başvurulmaması halinde, memur İdare Mahkemesi’nde disiplin cezasının iptali davası açabilir.
-
Dava Açma Süresi:
- Doğrudan Dava Açma: Eğer idari itiraz yoluna başvurulmamışsa, disiplin cezasının tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde yetkili İdare Mahkemesi’nde dava açılmalıdır.
- İdari İtiraz Sonrası Dava: İdari itiraz yoluna başvurulmuş ve itiraz reddedilmişse, ret kararının tebliği tarihinden itibaren 60 gün içinde dava açılmalıdır. Eğer itiraz merci 30 gün içinde yanıt vermezse (zımni ret), bu 30 günlük sürenin bittiği tarihten itibaren 60 gün içinde dava açılabilir. Ancak, itiraz başvurusu, dava açma süresini durdurur ve bu sürenin bittiği tarihten itibaren kalan süre içinde dava açılmalıdır.
-
Dava Açma Gerekçeleri (Hukuka Aykırılık Nedenleri): Disiplin cezasının iptali davasında, cezanın hukuka aykırı olduğu şu gerekçelerle ileri sürülebilir:
- Yetki Yönünden: Disiplin cezasını vermeye yetkili olmayan bir makam tarafından verilmesi.
- Şekil Yönünden: Savunma hakkı tanınmaması, usulüne uygun soruşturma yapılmaması, kararda gerekçe gösterilmemesi gibi şekil eksiklikleri.
- Sebep Yönünden: Disiplin cezasının dayanağı olan fiilin sübut bulmaması, isnat edilen fiilin disiplin cezası gerektirmemesi veya fiil ile ceza arasında orantısızlık bulunması.
- Konu Yönünden: Verilen cezanın kanunda belirtilen disiplin cezaları dışında olması.
- Maksat Yönünden: Disiplin cezasının kamu hizmetinin gerekleri dışında, kişisel veya başka bir amaçla verilmesi (amaç saptırması).
- Zamanaşımı: Disiplin soruşturması veya ceza verme zamanaşımı sürelerinin aşılması.
-
Yargılama Süreci:
- Dava, yazılı yargılama usulüne tabidir. Mahkeme genellikle dosya üzerinden karar verir, ancak tarafların talebi veya mahkemenin gerekli görmesi halinde duruşma da yapılabilir.
- Mahkeme, idari işlemi (disiplin cezasını) hukuka uygun bulursa davayı reddeder, hukuka aykırı bulursa işlemi iptal eder. İptal kararı, cezanın baştan itibaren hiç verilmemiş sayılması sonucunu doğurur.
-
Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, devlet memurlarının disiplin soruşturmaları ve cezalarına ilişkin süreçlerde, idari itirazdan yargısal iptal davasına kadar tüm aşamalarda, hukuki haklarını korumak, etkin bir savunma stratejisi oluşturmak ve haksız cezaların iptalini sağlamak için profesyonel hukuki destek sunmaktayız.
İdare ile bireyler arasında ortaya çıkan hukuki sorunlar, genellikle karmaşık bürokratik süreçler ve özel hukuki bilgi gerektirir. Av. Kaan Kaplan liderliğindeki Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, Bursa en iyi idare hukuku avukatı veya İstanbul idare hukuku avukatı arayışlarınızda, idari işlemlere karşı haklarınızı korumak, idari para cezalarına itiraz etmek, kamulaştırma ve imar uyuşmazlıklarında adil çözümler bulmak için yanınızdayız. İdare hukuku alanındaki deneyimimizle, hak kayıplarınızı önlemek ve adil bir sonuca ulaşmak için bize ulaşın.