Hukuk sistemimizde tazminat, bir kişinin haksız bir fiil, sözleşme ihlali veya kanundan doğan bir sorumluluk nedeniyle uğradığı maddi veya manevi zararın giderilmesini amaçlayan hukuki bir kurumdur. Hayatın karmaşık akışı içinde, bireyler ve kurumlar çeşitli sebeplerle zarara uğrayabilirler. Bu zararlar, bir trafik kazasından kaynaklanan bedensel zararlardan, bir sözleşmenin ihlaliyle ortaya çıkan ekonomik kayıplara, kişilik haklarına yapılan saldırılardan haksız bir tutuklamaya kadar çok geniş bir alanı kapsar. Tazminat hukuku, bu zararların tespiti, sorumluluğun belirlenmesi ve mağdurun uğradığı kayıpların adil bir şekilde tazmin edilmesi süreçlerini düzenler.

Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, Bursa tazminat avukatı ve İstanbul tazminat avukatı ihtiyaçlarınızda, kurucumuz Av. Kaan Kaplan‘ın liderliğindeki uzman ekibimizle, müvekkillerimizin uğradığı zararların tam ve eksiksiz olarak tazmin edilmesi için kapsamlı hukuki danışmanlık ve güçlü temsil hizmeti sunmaktayız. Amacımız, mağduriyetlerinizi gidermek, haklarınızı sonuna kadar savunmak ve adil bir sonuca ulaşmanızı sağlamaktır.

Neden Neka Legal ile Çalışmalısınız? Tazminat Hukukunda Avukatın Kritik Rolü

Tazminat hukuku, detaylı mevzuat bilgisi, titiz bir delil toplama süreci, uzman bilirkişi raporlarının doğru yorumlanması ve güçlü bir dava stratejisi gerektirir. Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, tazminat hukuku alanında müvekkillerimize şu avantajları sunuyoruz:

  • Derin Hukuki Bilgi ve Uzmanlık: Türk Borçlar Kanunu, Karayolları Trafik Kanunu, İş Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve ilgili tüm özel mevzuat ile Yargıtay içtihatlarına hakimiyetimizle, her somut olaya özgü en doğru hukuki analizi yaparız.
  • Kapsamlı Delil Toplama ve Değerlendirme: Tazminat davalarında zararın ve sorumluluğun ispatı için delillerin eksiksiz toplanması (kaza raporları, sağlık raporları, bilirkişi raporları, faturalar, tanık ifadeleri vb.) ve doğru şekilde değerlendirilmesi kritik öneme sahiptir. Bu süreçte titizlikle çalışırız.
  • Zararın Doğru Hesaplanması: Maddi tazminatın (tedavi giderleri, iş göremezlik, destekten yoksun kalma vb.) ve manevi tazminatın (acı, elem, üzüntü) doğru ve en yüksek şekilde hesaplanması, uzman bilirkişi raporlarıyla desteklenerek sağlanır.
  • Güçlü Müzakere ve Dava Stratejisi: Sigorta şirketleriyle veya diğer sorumlu taraflarla yapılan müzakerelerde müvekkillerimizin menfaatlerini en üst düzeyde korur, uzlaşma sağlanamadığında ise mahkemelerde haklarınızı etkin bir şekilde savunuruz.
  • Hızlı ve Sonuç Odaklı Yaklaşım: Mağduriyetlerin bir an önce giderilmesi için hukuki süreçleri hızlandırır, arabuluculuk gibi alternatif çözüm yollarını da değerlendirerek müvekkillerimizin en kısa sürede haklarına kavuşmasını sağlarız.

Neka Legal Avukatlık Bürosu’nun Tazminat Hukuku Kapsamındaki Kapsamlı Hizmetleri

Uğradığınız her türlü maddi ve manevi zararın tazmini için geniş bir yelpazede hukuki destek sağlıyoruz:

  1. Trafik Kazalarından Kaynaklanan Tazminat Davaları:

    • Maddi Tazminat: Tedavi giderleri, kalıcı sakatlık halinde iş gücü kaybı (sürekli iş göremezlik), geçici iş göremezlik tazminatı, araç hasar bedeli, değer kaybı.
    • Manevi Tazminat: Kaza nedeniyle duyulan acı, elem, üzüntü ve yaşam kalitesindeki düşüş nedeniyle talep edilen manevi tazminat.
    • Destekten Yoksun Kalma Tazminatı: Ölümlü trafik kazalarında, vefat edenin desteğinden yoksun kalan yakınlarının (eş, çocuk, anne-baba vb.) gelecekteki destek kaybı nedeniyle talep ettiği tazminat.
    • Sunduğumuz Hizmet: Kaza tespit tutanaklarının incelenmesi, sigorta şirketleriyle yazışmalar ve dava süreçlerinin yönetilmesi, bilirkişi raporları ile zararın doğru tespiti.
  2. İş Kazalarından Kaynaklanan Tazminat Davaları:

    • Maddi Tazminat: İş kazası nedeniyle oluşan tedavi giderleri, iş gücü kaybı (geçici/sürekli), kazanç kaybı.
    • Manevi Tazminat: İş kazası nedeniyle duyulan acı, elem ve üzüntü.
    • Destekten Yoksun Kalma Tazminatı: İş kazası sonucu vefat eden çalışanın desteğinden yoksun kalan yakınlarının tazminat talepleri.
    • Rücu Davaları: SGK’nın, işverene karşı açtığı rücu davalarında işverenin savunması.
    • Sunduğumuz Hizmet: İş kazası dosyalarının (SGK raporları, iş güvenliği raporları) incelenmesi, işveren sorumluluğunun tespiti ve dava süreçlerinin titizlikle yürütülmesi.
  3. Haksız Fiilden Kaynaklanan Tazminat Davaları:

    • Kasten veya ihmalle başkasına zarar veren fiillerden (darp, hırsızlık, dolandırıcılık, mülke zarar verme vb.) doğan maddi ve manevi tazminat talepleri.
    • Sunduğumuz Hizmet: Haksız fiilin tespiti, zarar ile fiil arasındaki illiyet bağının (nedensellik bağı) kurulması ve mahkeme önünde güçlü bir argüman sunulması.
  4. Sözleşmeden Doğan Tazminat Davaları:

    • Sözleşmeye aykırılık (borcun ifa edilmemesi, eksik veya ayıplı ifa) nedeniyle uğranılan doğrudan veya dolaylı maddi zararların tazmini.
    • Cezai Şart (Sözleşme Cezası) Davaları: Sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın (örneğin gecikme cezası) talep edilmesi.
    • Sunduğumuz Hizmet: Sözleşme hükümlerinin analizi, ihlalin tespiti ve sözleşme kaynaklı tüm zararların tazmini için dava süreçlerinin yönetimi.
  5. Kişilik Haklarına Saldırıdan Doğan Tazminat Davaları:

    • Hakaret, iftira, karalama, özel hayatın ihlali, onur ve saygınlığa yönelik saldırılar gibi fiillerden kaynaklanan manevi tazminat davaları.
    • Basın yoluyla kişilik haklarına saldırı davaları.
    • Sunduğumuz Hizmet: Kişilik hakkı ihlalinin tespiti, manevi zararın ispatı ve tazminat miktarının adil bir şekilde belirlenmesi için hukuki süreçlerin yönetimi.
  6. Diğer Tazminat Davaları:

    • Tüketici hakları ihlalinden doğan tazminatlar.
    • Eser sözleşmesinden (inşaat, yazılım vb.) kaynaklanan ayıplı ifa tazminatları.
    • Kamulaştırmasız el atma tazminatları.
    • Haksız yakalama, gözaltı ve tutuklama nedeniyle açılan tazminat davaları.
    • Doktor hatası (malpraktis) ve hastane sorumluluğundan doğan tazminat davaları.
    • Sunduğumuz Hizmet: Çeşitli özel kanunlardan ve genel hükümlerden doğan her türlü tazminat talebinde hukuki rehberlik ve temsil.

Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, Bursa’nın en iyi tazminat avukatı veya İstanbul’da en iyi tazminat avukatı arayışlarınızda, uğradığınız zararların büyüklüğü ne olursa olsun, hakkınız olan tazminatı almak için kararlı ve etkin bir hukuki mücadele yürütmekteyiz. Mağduriyetinizin giderilmesi ve adaletin tecellisi için yanınızdayız.


Soru 1: Maddi ve manevi tazminat nedir? Bir trafik kazasında hangi zararlar için tazminat talep edilebilir?

Cevap 1: Tazminat hukuku, kişilerin uğradığı zararların giderilmesini amaçlar ve bu zararlar genellikle maddi tazminat ve manevi tazminat olarak iki ana kategoriye ayrılır.

  • Maddi Tazminat Nedir? Maddi tazminat, bir kişinin haksız fiil, sözleşme ihlali veya kanundan doğan sorumluluk nedeniyle malvarlığında meydana gelen somut ve parayla ölçülebilir kayıpların giderilmesi anlamına gelir. Amaç, zarar görenin malvarlığı durumunu, zarar verici fiil olmasaydı içinde bulunacağı duruma getirmektir. Maddi tazminatın kapsamı, zararın doğrudan veya dolaylı olması, müspet zarar (fiilen oluşan zarar) veya menfi zarar (yoksun kalınan kar) olmasına göre değişir.

  • Manevi Tazminat Nedir? Manevi tazminat, bir kişinin haksız bir fiil sonucunda duyduğu fiziksel acı, elem, üzüntü, yıpranma, şok, psikolojik rahatsızlık, yaşam sevincinin azalması gibi parayla ölçülemeyen, kişilik değerlerindeki eksilmeler nedeniyle talep edilen tazminattır. Manevi tazminatın amacı, maddi bir kayıp yerine, kişinin ruhsal bütünlüğünü ve yaşam kalitesini korumaktır. Hakimin takdir yetkisi ile belirlenir ve zenginleşme aracı olmamalıdır.

  • Bir Trafik Kazasında Hangi Zararlar İçin Tazminat Talep Edilebilir? Trafik kazaları, tazminat hukukunun en yaygın uygulama alanlarından biridir. Karayolları Trafik Kanunu (KTK) ve Türk Borçlar Kanunu (TBK) çerçevesinde, trafik kazası mağdurları veya yakınları çeşitli zararlar için tazminat talep edebilirler. Bu tazminat talepleri genellikle zorunlu mali sorumluluk sigortası (trafik sigortası) kapsamında sigorta şirketlerinden veya doğrudan kazaya karışan kusurlu şahıslardan talep edilir.

    1. Maddi Tazminat Kalemleri:

      • Tedavi Giderleri: Kaza nedeniyle yapılan tüm tedavi, ilaç, hastane, doktor muayene, ameliyat, fizik tedavi, rehabilitasyon gibi sağlık harcamaları.
      • Kazanç Kaybı / Geçici İş Göremezlik Tazminatı: Kazazedelerin kaza nedeniyle çalışamadığı dönemde (geçici iş göremezlik) veya kalıcı bir sakatlık (maluliyet) nedeniyle gelecekteki kazanç kaybı. Bu hesaplamalar, mağdurun yaşı, mesleği, geliri, maluliyet oranı gibi faktörlere göre yapılır.
      • Sürekli İş Göremezlik (Maluliyet) Tazminatı: Kazazedelerin kaza nedeniyle kalıcı bir bedensel veya ruhsal arıza (maluliyet) kazanması durumunda, gelecekteki ekonomik kaybını karşılamak üzere hesaplanan tazminat. Bu hesaplamada, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) mevzuatı ve Yargıtay içtihatları dikkate alınır.
      • Araç Hasar Bedeli ve Değer Kaybı: Kazaya karışan aracın onarım masrafları. Aracın kaza nedeniyle ikinci el piyasa değerinde oluşan düşüş (değer kaybı) de talep edilebilir.
      • Cenaze ve Defin Giderleri: Ölümlü kazalarda, vefat edenin cenaze ve defin giderleri.
      • Destekten Yoksun Kalma Tazminatı: Kaza sonucunda bir kişinin vefat etmesi halinde, vefat edenin yaşarken destek olduğu kişilerin (eş, çocuklar, anne-baba vb.) bu destekten mahrum kalmaları nedeniyle talep ettikleri tazminattır. Bu tazminatın hesaplaması, vefat edenin ve destekten yoksun kalanların yaşı, geliri, yaşam beklentisi gibi faktörlere göre aktüeryal yöntemlerle yapılır.
    2. Manevi Tazminat:

      • Yaralanma Halinde: Kazazedenin kaza nedeniyle yaşadığı bedensel acı, elem, üzüntü, şok ve yaşam kalitesindeki düşüş için talep edilebilir.
      • Ölüm Halinde: Vefat edenin yakınlarının (eş, çocuklar, anne-baba, kardeşler vb.) vefat nedeniyle duyduğu derin üzüntü, acı ve manevi yıpranma için talep edilebilir. Manevi tazminatın miktarı, olayın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, kusur oranı gibi faktörler göz önünde bulundurularak hakimin takdir yetkisi ile belirlenir.

Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tüm zararlarınızın tespiti, sigorta şirketleriyle ve sorumlu kişilerle müzakerelerin yürütülmesi ve gerektiğinde dava yoluyla tam ve adil bir tazminat almanızı sağlamak için profesyonel hukuki destek sunmaktayız.


Soru 2: İş kazası nedir ve iş kazasından doğan tazminat davalarında işverenin sorumluluğu nasıl belirlenir?

Cevap 2: İş kazası, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda (SSGSSK) tanımlanmış ve çalışanın sigortalı olarak iş yerinde veya işveren tarafından görevlendirildiği başka bir yerde, işini yaparken veya işverenin emrinde bulunurken meydana gelen ve bedensel veya ruhsal zarara yol açan olaylardır. İş kazası, sadece fiziksel yaralanmaları değil, işyerinde yaşanan psikolojik travmaları da kapsayabilir.

  • İş Kazası Nedir? (5510 sayılı SSGSSK md. 13) Kanuna göre iş kazası sayılan hallerden bazıları şunlardır:

    1. Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada.
    2. İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalının görevlendirildiği yerde (örneğin dış görevde).
    3. İşveren tarafından sağlanan bir taşıtla işe gidiş gelişi sırasında.
    4. Sigortalının işveren tarafından görevlendirilmesiyle başka bir yere gönderilmesi sırasında, asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda.
    5. Emziren kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda.
    6. Sigortalıların, işverenin denetimi altında olmaksızın, bir meslek hastalığına tutulması veya iş kazası geçirmesi sonucunda oluşan zararlar da bu kapsamda değerlendirilebilir.
  • İş Kazasından Doğan Tazminat Davalarında İşverenin Sorumluluğu Nasıl Belirlenir? İş kazası sonucunda meydana gelen zararların tazmini için açılan davalar, genellikle maddi ve manevi tazminat davalarıdır. Bu davalarda işverenin sorumluluğu, Türk Borçlar Kanunu’ndaki “haksız fiil sorumluluğu” ve özellikle işverenin “işçi sağlığı ve iş güvenliği (İSİG) önlemlerini alma borcunun” ihlaline dayanır. İşveren, kural olarak, işyerindeki güvenlik tedbirlerini eksiksiz almakla yükümlüdür ve bu yükümlülüğe aykırılık halinde kusursuz olsa dahi sorumlu tutulabilir (objektif sorumluluk ilkesi).

    İşverenin sorumluluğunun belirlenmesinde şu faktörler değerlendirilir:

    1. İşverenin Kusuru:

      • İşveren, iş güvenliği önlemlerini almada, denetlemede veya işçileri bilgilendirmede bir kusuru (ihmal veya kasıt) varsa sorumlu tutulur. Bu, genellikle bir iş güvenliği uzmanı veya bilirkişi raporu ile tespit edilir.
      • İşverenin Güvenlik Tedbirlerini Alma Yükümlülüğü: İşveren, işyerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği için gerekli her türlü önlemi almak, bu önlemleri denetlemek ve işçileri eğitmekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, işverenin “özen yükümlülüğü” kapsamında değerlendirilir.
      • Kusursuz Sorumluluk Halleri: Bazı durumlarda işveren, kendi kusuru olmasa dahi, işyerindeki tehlike prensibinden dolayı sorumlu tutulabilir (tehlike sorumluluğu).
    2. İşçinin Kusuru (Müterafik Kusur):

      • Kazanın meydana gelmesinde işçinin de bir kusuru varsa (örneğin güvenlik talimatlarına uymama, dikkatsizlik), bu durum işverenin sorumluluğunu azaltabilir veya ortadan kaldırabilir. Bu duruma “müterafik kusur” denir.
      • Mahkeme, hem işverenin hem de işçinin kusur oranlarını belirleyerek tazminat miktarını bu oranlara göre indirir.
    3. Üçüncü Kişinin Kusuru:

      • Kazanın meydana gelmesinde bir başka işçinin veya üçüncü bir kişinin kusuru varsa, bu durum da değerlendirmeye alınır. İşveren, kendi çalışanlarının kusurundan da sorumlu olabilir (adam çalıştıranın sorumluluğu).
    4. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Raporları ve Davaları:

      • İş kazası meydana geldiğinde, durum SGK’ya bildirilmelidir. SGK, kazanın iş kazası olup olmadığını ve işverenin kusur oranını belirleyen bir soruşturma raporu düzenler.
      • SGK, işçiye veya yakınlarına ödediği tazminat ve tedavi masraflarını, işverenin kusuru oranında işverenden rücu davası yoluyla geri isteyebilir. Bu davalar da işveren açısından önemli hukuki riskler taşır.
    5. Tazminat Hesaplaması:

      • Maddi tazminat, işçinin yaşı, geliri, iş göremezlik oranı, yaşam beklentisi, kazadan önceki ve sonraki ekonomik durumu gibi faktörler dikkate alınarak aktüeryal yöntemlerle bilirkişiler tarafından hesaplanır.
      • Manevi tazminat ise, kazanın ağırlığı, işçinin yaşadığı acı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, kusur oranları gibi faktörlere göre hakimin takdir yetkisiyle belirlenir.

Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, iş kazası mağdurlarının veya işverenlerin haklarını korumak için, kazanın meydana gelme şeklinin tespiti, kusur oranlarının belirlenmesi, zararın doğru hesaplanması, SGK süreçlerinin takibi ve tüm yargı kademelerinde güçlü bir hukuki temsil hizmeti sunmaktayız.


Soru 3: Malpraktis (tıbbi hata) nedir? Doktor ve hastane sorumluluğundan doğan tazminat davalarında süreç nasıl işler?

Cevap 3: Malpraktis (tıbbi hata), doktor, hemşire, ebe veya diğer sağlık meslek mensuplarının tıp biliminin genel kabul görmüş standartlarına, mesleki bilgi ve becerilerine aykırı davranarak veya gerekli özeni göstermeyerek hastaya zarar vermesidir. Bu durum, yanlış teşhis, yanlış tedavi, ameliyat hatası, ihmal, yetersiz aydınlatma gibi birçok farklı şekilde ortaya çıkabilir. Malpraktis sonucunda zarar gören hastalar veya yakınları, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilirler.

  • Malpraktis (Tıbbi Hata) Nedir? Tıbbi hata, sağlık hizmetinin verilmesi sırasında, sağlık personelinin standartlara uymaması, bilgi ve beceri eksikliği, dikkatsizlik, ihmal veya kasten yanlış uygulama gibi nedenlerle hastanın zarar görmesidir. Yargıtay kararlarında “tıbbi standartlara uygunluk” ilkesi temel alınır. Yani, hekimin, aynı koşullarda, aynı bilgi ve beceriye sahip ortalama bir hekimden beklenen özeni göstermemiş olması gerekir.

  • Doktor ve Hastane Sorumluluğundan Doğan Tazminat Davalarında Süreç Nasıl İşler? Malpraktis davaları, hukuki ve tıbbi uzmanlık gerektiren karmaşık davalardır. Süreç genellikle şu aşamalardan oluşur:

    1. Zararın ve Hatanın Tespiti:

      • Hastanın uğradığı zararın (bedensel veya ruhsal) varlığı ve bu zararın sağlık personelinin eylemi veya ihmali sonucu oluştuğunun (illiyet bağı) tespiti önemlidir.
      • Tıbbi hatanın varlığı, genellikle Adli Tıp Kurumu, Tıp Fakültelerindeki Adli Tıp Anabilim Dalları veya ilgili alandaki uzman doktorlardan oluşan bilirkişi heyetleri tarafından verilen raporlarla belirlenir. Bu raporlar, davanın seyrini büyük ölçüde etkiler.
    2. Sorumluluğun Belirlenmesi:

      • Doktorun Sorumluluğu: Doktor, TBK’daki ve Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’ndeki özen yükümlülüğüne aykırı davranması halinde sorumlu tutulur. Doktorun sorumluluğu, “basit tıbbi hata” ve “ağır tıbbi hata” ayrımı yapılmadan değerlendirilir.
      • Hastane Sorumluluğu (Kurum Sorumluluğu): Hastaneler de malpraktis davalarında sorumlu tutulabilir. Hastanenin sorumluluğu birkaç farklı şekilde ortaya çıkabilir:
        • Çalıştıranın Sorumluluğu (TBK md. 66): Hastane, bünyesinde çalışan doktor, hemşire ve diğer sağlık personelinin (iş ilişkisi kapsamında) hastaya verdikleri zarardan, kendi kusuru olmasa dahi sorumlu tutulabilir.
        • Organizasyon Kusuru: Hastane yönetiminin, gerekli tıbbi ekipmanı sağlamaması, hijyen kurallarına uymaması, yetersiz personel çalıştırması, acil müdahale ekibi oluşturmaması gibi kendi organizasyonel eksikliklerinden kaynaklanan kusurları nedeniyle de sorumluluk doğabilir.
        • Sözleşmeden Doğan Sorumluluk: Hasta ile hastane arasında genellikle bir “hizmet sözleşmesi” kurulur. Bu sözleşmenin ihlali de sorumluluk nedeni olabilir.
      • Kamusal Hastanelerde Durum: Devlet hastanelerinde görevli hekimlerin eylemlerinden doğan zararlar için idareye karşı tam yargı davası açılır (İdari Yargı). Özel hastanelerde ise adli yargıda (Asliye Hukuk Mahkemesi) dava açılır.
    3. Dava Süreci ve Tazminat Talepleri:

      • Malpraktis davalarında, hastanın uğradığı maddi (tedavi giderleri, iş gücü kaybı, kazanç kaybı vb.) ve manevi (çekilen acı, elem, üzüntü) zararlar talep edilir.
      • Dava açılmadan önce arabuluculuk süreci denenebilir, ancak malpraktis davaları genellikle arabuluculuğa elverişli görülmeyebilir.
      • Dava dilekçesi ile birlikte, hastane kayıtları, tıbbi belgeler, raporlar gibi deliller mahkemeye sunulur.
      • Mahkeme, genellikle Adli Tıp Kurumu’ndan veya üniversitelerin ilgili anabilim dallarından bilirkişi raporu alınmasını talep eder. Bu raporlar, tıbbi hatanın ve illiyet bağının tespitinde kritik öneme sahiptir.
      • Yargılama süreci, özellikle bilirkişi raporlarının hazırlanması ve itirazlar nedeniyle uzun sürebilir.
    4. Zamanaşımı:

      • Haksız fiilden doğan malpraktis davalarında, zarar görenin zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halükarda fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıl içinde dava açılması gerekir.
      • Cezai bir eylemden doğan malpraktis durumlarında ise ceza zamanaşımı süreleri uygulanır ki bunlar daha uzun olabilir.

Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, malpraktis davalarında, tıbbi belgelerin incelenmesinden bilirkişi raporlarının değerlendirilmesine, sorumluluğun tespiti ve tazminat miktarının en adil şekilde belirlenmesine kadar tüm süreçlerde müvekkillerimize profesyonel hukuki destek sağlamaktayız.


Soru 4: Kişilik haklarına saldırıdan doğan manevi tazminat davaları hangi durumlarda açılır ve ispat yükümlülüğü nasıldır?

Cevap 4: Kişilik hakları, bireyin kişisel değerlerini, onurunu, şerefini, saygınlığını, özel hayatının gizliliğini, ismini, resmini, sesini, mesleki itibarını ve bedensel bütünlüğünü koruyan mutlak haklardır. Türk Medeni Kanunu (TMK) ve Türk Borçlar Kanunu (TBK), kişilik haklarının ihlali durumunda hukuki koruma sağlar. Kişilik haklarına yapılan saldırılar genellikle bir maddi zarara yol açmasa da, kişide büyük bir manevi çöküntüye, üzüntüye, acıya ve itibar kaybına neden olabilir. Bu gibi durumlarda manevi tazminat davası açılır.

  • Kişilik Haklarına Saldırıdan Doğan Manevi Tazminat Davaları Hangi Durumlarda Açılır? Manevi tazminat davaları, kişilik haklarına yönelik haksız bir saldırının varlığı halinde açılabilir. En yaygın durumlar şunlardır:

    1. Hakaret ve İftira: Bir kişinin onur, şeref ve saygınlığına yönelik sözlü, yazılı veya görsel saldırılar (sosyal medyada, basılı yayında, kişisel iletişimde). Birine asılsız suç yüklemek (iftira).
    2. Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali: Kişinin özel alanına, mahrem bilgilerine veya yaşamına ilişkin sırların izinsiz olarak ifşa edilmesi, fotoğraf veya video çekilmesi/yayınlanması.
    3. Görüntü ve Sesin İzinsiz Kullanımı: Bir kişinin resminin, fotoğrafının, videosunun veya sesinin izinsiz olarak ticari amaçla veya kişilik haklarını zedeleyecek şekilde kullanılması.
    4. Haksız ve Gerçeğe Aykırı Yayınlar (Basın Yoluyla): Basın ve yayın organları (gazete, televizyon, internet haber siteleri vb.) aracılığıyla yapılan, kişinin itibarını zedeleyici, gerçeğe aykırı veya yanıltıcı haber ve yorumlar.
    5. Cinsel Taciz ve Saldırı: Kişinin cinsel dokunulmazlığına yönelik saldırılar ve bu durumların yol açtığı manevi zarar.
    6. Haksız Tutuklama/Yakalamanın Manevi Yükü: Hukuka aykırı bir şekilde yakalanma, gözaltına alınma veya tutuklanma nedeniyle kişinin yaşadığı manevi ıstırap.
    7. Mesleki İtibarın Zedelenmesi: Bir profesyonelin veya işletmenin mesleki saygınlığına ve işine yönelik haksız eleştiriler veya karalamalar.
    8. Vefat Eden Yakının Kişilik Hakları: Bir kişinin vefat etmesi durumunda, vefat edenin kişilik haklarına yapılan saldırılar nedeniyle yakınlarının (eş, çocuk, anne-baba vb.) duyduğu manevi üzüntü ve acı için de manevi tazminat talep edilebilir.
  • İspat Yükümlülüğü Nasıldır? Manevi tazminat davasında, davacı tarafın (zarar gören) şu hususları ispat etmesi gerekir:

    1. Kişilik Hakkı İhlali: Davacı, öncelikle bir kişilik hakkının (örneğin şeref, onur, özel hayatın gizliliği) ihlal edildiğini somut delillerle ortaya koymalıdır. Bu, sosyal medya paylaşımları, haber kupürleri, tanık ifadeleri, ses veya görüntü kayıtları gibi delillerle sağlanabilir.
    2. Haksız Fiil: İhlalin, hukuka aykırı (haksız) bir fiil sonucunda meydana geldiğini ispat etmelidir. Örneğin, hakaret suçunun oluştuğu bir ceza davası kararı, bu ispatı kolaylaştırır.
    3. Manevi Zarar: En zorlu ispat yükümlülüklerinden biri de manevi zararın varlığını ve boyutunu ispat etmektir. Manevi zarar doğrudan ölçülemez. Ancak, kişinin yaşadığı üzüntü, elem, ruhsal çöküntü, toplumdaki itibarı üzerindeki olumsuz etki gibi unsurlar dikkate alınır.
      • Deliller: Kişinin psikolog veya psikiyatrist raporları, arkadaşlarının, ailesinin veya iş çevresinin tanıklıkları, sosyal çevreden soyutlanma, depresyon gibi durumlar manevi zararın varlığına işaret edebilir.
      • Hakimin Takdir Yetkisi: Manevi tazminat miktarının belirlenmesinde, olayın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, kusur oranı, zarar görenin duyduğu acının boyutu, ülkenin ekonomik koşulları ve benzer olaylardaki Yargıtay içtihatları gibi faktörler göz önünde bulundurularak hakim geniş bir takdir yetkisini kullanır. Amaç, bir zenginleşme değil, tatmin edici bir karşılık sağlamaktır.

Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, kişilik haklarınıza yapılan saldırılar karşısında hukuki haklarınızı korumak için, ihlalin tespiti, delillerin toplanması, manevi zararın ispatı ve mahkemede en yüksek ve adil manevi tazminatın takdiri için profesyonel hukuki destek sunmaktayız.


Yaşamın beklenmedik anlarında karşılaşılan zararlar, maddi ve manevi olarak derin izler bırakabilir. Tazminat hukuku, bu mağduriyetlerin giderilmesi ve adaletin sağlanması için en önemli araçlardan biridir. Av. Kaan Kaplan liderliğindeki Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, Bursa’nın en iyi tazminat avukatı veya İstanbul’un en iyi tazminat avukatı arayışlarınızda, size özel, şeffaf ve sonuç odaklı çözümlerle yanınızdayız. Uğradığınız zararların tam ve eksiksiz olarak tazmin edilmesi için güçlü bir hukuki partneriniz olmak için bize ulaşın.