Ceza hukuku, bireylerin özgürlüklerini ve itibarlarını doğrudan etkileyen en hassas ve karmaşık hukuk dallarından biridir. Soruşturma aşamasından yargılama ve infaz süreçlerine kadar her adım, usul kurallarına sıkı sıkıya bağlı kalınarak ve hukuki bilgelikle yürütülmesi gereken kritik aşamaları içerir. Hakkınızda açılan bir soruşturma, mağdur olduğunuz bir suç veya beraat ettiğiniz bir suçlamaya karşı hukuki haklarınızı korumak, deneyimli ve dinamik bir ceza avukatının profesyonelliğini gerektirir. Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, Bursa ceza avukatı ve İstanbul ceza avukatı ihtiyaçlarınızda, kurucumuz Av. Kaan Kaplan‘ın liderliğindeki uzman ekibimizle, müvekkillerimize hem mağdur hem de şüpheli/sanık sıfatıyla kapsamlı hukuki danışmanlık ve güçlü temsil hizmeti sunuyoruz. Amacımız, adil yargılanma hakkınızı güvence altına almak, olası hak kayıplarını önlemek ve lehinize en uygun hukuki sonuca ulaşmanızı sağlamaktır.

Neden Neka Legal ile Çalışmalısınız? Ceza Hukukunda Avukatın Kritik Rolü

Ceza yargılaması süreci, bireylerin hayatını doğrudan etkileyen sonuçlar doğurabilir. Polis veya jandarma karakolunda başlayan ifade alma aşamasından, savcılık soruşturmasına, Sulh Ceza Hakimliği kararlarına, Asliye Ceza veya Ağır Ceza Mahkemesi yargılamalarına kadar her aşama, hukuki bilgi ve stratejik bir yaklaşım gerektirir. Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, ceza hukukunda müvekkillerimizin yanında yer almanın hayati önemine inanıyoruz:

  • Uzman Bilgi ve Deneyim: Türk Ceza Kanunu (TCK), Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve ilgili tüm mevzuata, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın güncel içtihatlarına tam hakimiz. Bu sayede, hukuki savunmalarınızı en sağlam zeminde oluşturuyoruz.
  • Soruşturma Aşamasında Müdahale: Bir suçlamayla karşılaştığınızda veya mağdur olduğunuzda, soruşturma aşamasından itibaren hukuki temsiliniz kritik öneme sahiptir. İfade alma, delil toplama, şüphelinin/sanığın tutuklanması veya adli kontrol altına alınması gibi durumlarda haklarınızın korunması için hızlı ve etkin müdahalede bulunuruz.
  • Etkin Savunma Stratejisi: Her dosyanın kendine özgü koşullarını ve hukuki dinamiklerini titizlikle analiz ederiz. Müvekkilimizin konumuna (mağdur, şüpheli, sanık) göre özelleştirilmiş, en güçlü savunma stratejilerini geliştiririz.
  • Hak ve Özgürlüklerin Korunması: Adil yargılanma hakkı, lekelenmeme hakkı, savunma hakkı, susma hakkı ve özgürlük ve güvenlik hakkı gibi temel anayasal haklarınızın ihlal edilmemesi için titizlikle çalışırız. Haksız tutuklama veya gözaltı kararlarına karşı etkin hukuki yollara başvururuz.
  • Gizlilik ve Güven: Ceza yargılaması sürecine ilişkin tüm detayları titizlikle koruruz. Müvekkil-avukat ilişkisinin temelinde yatan gizlilik ve güven prensiplerine mutlak bağlıyız.

Neka Legal Avukatlık Bürosu’nun Ceza Hukuku Kapsamındaki Kapsamlı Hizmetleri

Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri çerçevesinde, ceza yargılamasının tüm aşamalarında müvekkillerimize profesyonel destek sağlıyoruz:

  1. Soruşturma Aşaması Hukuki Destek:

    • Kolluk (polis/jandarma) veya savcılık ifadelerinde bulunma ve hukuki haklarınızı koruma.
    • Gözaltı ve tutuklama kararlarına karşı itiraz ve tahliye taleplerinin hazırlanması.
    • Adli kontrol kararlarına karşı itiraz.
    • Şikayet dilekçelerinin ve suç duyurularının hazırlanması.
    • Delil toplama sürecine katkıda bulunma, müvekkil lehine delillerin sunulması.
    • Uzlaştırma ve ön ödeme gibi alternatif çözüm yolları hakkında danışmanlık.
  2. Kovuşturma (Yargılama) Aşaması Hukuki Temsil:

    • Ağır Ceza Avukatı: Ağır Ceza Mahkemelerinin görev alanına giren suçlarda (cinayet, uyuşturucu ticareti, nitelikli dolandırıcılık, cinsel suçlar, örgütlü suçlar vb.) sanık veya mağdur vekili olarak etkin savunma ve temsil.
    • Asliye Ceza Avukatı: Asliye Ceza Mahkemelerinin görev alanına giren suçlarda (hırsızlık, yaralama, hakaret, tehdit, dolandırıcılık, mala zarar verme vb.) sanık veya mağdur vekili olarak yargılama sürecini yönetme.
    • Duruşmalara katılma, tanık sorgulama, delillerin değerlendirilmesi ve esasa ilişkin savunmaların sunulması.
    • İstinaf ve temyiz başvurularının hazırlanması ve takibi.
  3. İnfaz Hukuku Danışmanlığı:

    • Kesinleşen cezaların infazı süreçlerinde hukuki danışmanlık.
    • Koşullu salıverilme (şartlı tahliye), denetimli serbestlik gibi infaz kurumları hakkında bilgilendirme ve başvuruların takibi.
    • Cezaevi ziyaretleri ve hükümlünün haklarının korunması.
  4. Mağdur ve Şikayetçi Vekilliği:

    • Suç mağduru olan müvekkillerimizin soruşturma ve kovuşturma aşamalarında haklarının korunması, maddi ve manevi zararlarının tazmini için gerekli hukuki adımların atılması.
    • Suçtan zarar gören müvekkillerimiz adına ceza davasına katılım (müdahillik) ve tazminat taleplerinin takibi.
  5. Uluslararası Ceza Hukuku ve İnsan Hakları:

    • İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) başvuruları ve takibi.
    • Uluslararası Ceza Mahkemeleri ile ilgili konularda danışmanlık.

Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, Bursa’nın en iyi ceza avukatı veya İstanbul’da önde gelen ceza avukatı arayışlarınızda, ceza hukuku alanındaki derin bilgi birikimimiz ve uygulamadaki tecrübemizle müvekkillerimizin en zor anlarında yanlarında durmaktayız. Suçlama altında olmanız veya bir suçun mağduru olmanız fark etmeksizin, adil yargılanma hakkınızın ve tüm hukuki menfaatlerinizin titizlikle korunmasını sağlıyoruz.


Soru 1: Kollukta (Polis/Jandarma) veya Savcılıkta ifade verirken avukat bulundurma hakkım var mı? Avukatımın bu aşamadaki rolü nedir?

Cevap 1: Evet, Türkiye’de Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) uyarınca, şüpheli veya sanığın savunma hakkı kapsamında, soruşturma aşamasında kolluk (polis veya jandarma) veya Cumhuriyet Savcılığı tarafından ifadesi alınırken avukat bulundurma hakkı bulunmaktadır. Bu hak, Anayasa’da güvence altına alınan savunma hakkının temel bir unsurudur ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) md. 6 (Adil Yargılanma Hakkı) kapsamında da güvence altına alınmıştır.

  • Avukat Bulundurma Hakkının Kapsamı:

    • İfadeye çağrıldığınızda veya gözaltına alındığınızda, size derhal bir müdafi (avukat) tayin etme hakkınız olduğu bildirilmelidir.
    • Müdafi yoksa, CMK md. 150 uyarınca, talep etmeniz halinde baro tarafından size bir avukat atanır (zorunlu müdafilik halleri hariç).
    • Avukatınız, ifadeniz alınırken yanınızda bulunabilir ve sorular sorulmadan önce size hukuki bilgi verebilir.
    • İfade sırasında müdahalede bulunma, hukuka aykırı sorulara itiraz etme, ifadenizin doğru ve eksiksiz tutanağa geçirilmesini sağlama yetkisine sahiptir.
  • Avukatın Soruşturma Aşamasındaki Rolü:

    • Hukuki Bilgilendirme: Şüpheliye/sanığa isnat edilen suçun hukuki niteliği, olası cezası, yargılama süreci ve sahip olduğu haklar (susma hakkı, delil sunma hakkı vb.) hakkında bilgi verir.
    • Delil Toplama: Soruşturma dosyasını inceleyerek müvekkili lehine olabilecek delilleri toplar ve sunar.
    • Hak İhlallerini Önleme: Kolluk kuvvetleri veya savcılık tarafından hukuka aykırı bir uygulama (örneğin işkence, kötü muamele, kanunsuz arama) yapılması durumunda derhal müdahalede bulunur ve gerekli yasal yollara başvurur.
    • İfade Hazırlığı: İfade öncesinde müvekkiliyle görüşerek, ifade içeriğini, olayın gelişimini ve hukuki sonuçlarını değerlendirir.
    • Tutuklama/Gözaltı Kararlarına İtiraz: Gözaltı süresine, tutuklama talebine veya tutuklama kararına karşı Sulh Ceza Hakimliği veya üst mahkemelere itiraz eder, tahliye taleplerini sunar.
    • Gizliliğin Korunması: Müvekkilin özel bilgilerinin ve soruşturma dosyasının gizliliğinin korunmasını sağlar.

Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, soruşturmanın henüz başında, kolluk veya savcılıkta ifade vermeniz gerektiğinde yanınızda yer alarak haklarınızın tam olarak korunmasını sağlıyor, gelecekteki yargılama sürecini etkileyecek stratejik adımları atıyoruz.


Soru 2: Suç duyurusunda bulunmak için hangi belgeler gereklidir? Şikayetten vazgeçme her zaman davayı düşürür mü?

Cevap 2: Suç duyurusunda bulunmak, bir suç işlendiğina dair yetkili mercileri (Cumhuriyet Savcılığı veya kolluk kuvvetleri) bilgilendirmektir.

  • Gerekli Belgeler:

    • Dilekçe: Olayın nasıl, ne zaman, nerede gerçekleştiğini, failleri (varsa), mağdurları ve isnat edilen suçun hukuki niteliğini (örn: “hakaret”, “yaralama” vb.) açıklayan detaylı bir dilekçe.
    • Deliller: Varsa olayı destekleyici deliller (fotoğraflar, ses kayıtları, video kayıtları, yazışmalar, e-postalar, faturalar, banka dekontları, tanık isim ve adresleri, sağlık raporları vb.).
    • Kimlik Bilgileri: Şikayetçinin kimlik ve iletişim bilgileri.
    • Suç duyurusu dilekçesi ekine delillerin fotokopileri veya dijital kopyaları eklenmelidir. Asılları mahkemede sunulmak üzere muhafaza edilmelidir.
  • Nereye Yapılır? Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk kuvvetlerine (polis karakolu, jandarma karakolu) yazılı veya sözlü olarak yapılabilir. Sözlü şikayetler tutanağa geçirilir.

  • Şikayetten Vazgeçme Her Zaman Davayı Düşürür mü? Hayır, şikayetten vazgeçme her zaman davayı düşürmez. Bu durum, suçun niteliğine bağlıdır:

    • Şikayete Bağlı Suçlar: Türk Ceza Kanunu’nda bazı suçlar, mağdurun veya suçtan zarar görenin şikayeti üzerine soruşturulur ve kovuşturulur. Bu suçlarda (örneğin hakaret, tehdidin bir kısmı, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermenin bir kısmı, cinsel saldırının bir kısmı) şikayetten vazgeçme, soruşturmayı veya kovuşturmayı durdurur ve dava düşer. Şikayet süresi, suç fiilinin ve failinin öğrenildiği tarihten itibaren 6 aydır.
    • Re’sen Takip Edilen Suçlar: Türk Ceza Kanunu’nda birçok suç, kamu davası niteliğindedir ve mağdurun şikayeti olmasa bile Cumhuriyet Savcılığı tarafından re’sen (kendiliğinden) soruşturulur ve kovuşturulur. Bu suçlarda (örneğin kasten yaralama – belli halleri, hırsızlık, dolandırıcılık, cinayet, uyuşturucu ticareti vb.) şikayetten vazgeçme, davanın düşmesine yol açmaz. Ancak şikayetten vazgeçme, hakim tarafından ceza belirlenirken lehe bir durum olarak değerlendirilebilir.

Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, suç duyurusu süreçlerinizi profesyonelce yönetiyor, delillerin doğru şekilde toplanmasını ve hukuki niteliğe uygun bir suç duyurusu hazırlanmasını sağlıyoruz. Ayrıca, şikayetten vazgeçmenin hukuki sonuçları hakkında müvekkillerimizi detaylıca bilgilendirerek, hak kaybı yaşamamalarını temin ediyoruz.


Soru 3: Ceza yargılamasında “adil yargılanma hakkı” ne demektir? Bu hakkın ihlali durumunda neler yapılabilir?

Cevap 3: Adil yargılanma hakkı, modern hukuk devletlerinin temel prensiplerinden biridir ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6. maddesinde güvence altına alınmıştır. Bu hak, bir kişinin aleyhine yapılan herhangi bir yargılama sürecinde, tüm temel hak ve güvencelerin sağlanmasını ifade eder.

  • Adil Yargılanma Hakkının Temel Unsurları:

    • Bağımsız ve Tarafsız Mahkeme: Davaya bakan mahkemenin, yargılamanın hiçbir aşamasında dışarıdan etki altında kalmaması ve taraflara karşı önyargısız olması.
    • Makul Sürede Yargılanma Hakkı: Bir davanın gereksiz yere uzatılmadan, makul bir süre içinde sonuçlandırılması.
    • Hukuki Güvenlik ve Öngörülebilirlik: Hukuk kurallarının açık, anlaşılır ve istikrarlı olması, kişilerin hukuki sonuçları öngörebilmesi.
    • Aleniyet (Açıklık): Duruşmaların kural olarak herkese açık yapılması (istisnai haller hariç).
    • Silahların Eşitliği İlkesi: Yargılama sürecinde taraflara (savunma ve iddia) eşit imkanlar ve haklar tanınması. Savunmanın, iddia makamı ile aynı düzeyde delil sunma, tanık dinletme, iddialara karşı çıkma hakkına sahip olması.
    • Savunma Hakkı: Her sanık/şüphelinin kendini savunma, avukatla temsil edilme, aleyhindeki delilleri öğrenme ve bunlara karşı çıkma, lehine delil sunma hakkı.
    • Susma Hakkı: Kimsenin kendisini veya yakınını suçlayıcı beyanda bulunmaya zorlanamaması.
    • Kanunsuz Suç ve Ceza Olmaz İlkesi: Bir fiilin suç sayılması ve cezalandırılması için kanunda açıkça tanımlanmış olması.
    • Masumiyet Karinesi: Bir kişinin suçu mahkeme kararıyla kesinleşene kadar masum kabul edilmesi.
  • Hakkın İhlali Durumunda Yapılabilecekler:

    • İtiraz/İstinaf/Temyiz: Yargılama sürecinde verilen kararlara karşı üst mahkemelere (Sulh Ceza Hakimliği kararlarına itiraz, Asliye Ceza/Ağır Ceza Mahkemesi kararlarına karşı Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf, Yargıtay’a temyiz) kanun yollarına başvurulması.
    • Bireysel Başvuru (Anayasa Mahkemesi): Olağan kanun yollarının tükenmesinden sonra, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılabilir.
    • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM): Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru yolu da tüketildikten sonra, AİHS’nin ihlal edildiği iddiasıyla AİHM’ye başvuru yapılabilir.

Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, ceza yargılamasının her aşamasında müvekkillerimizin adil yargılanma hakkının eksiksiz uygulanması için titizlikle çalışıyoruz. Bu hakkın ihlal edildiği düşünülen durumlarda, tüm ulusal ve uluslararası hukuki yolları kullanarak müvekkillerimizin haklarını sonuna kadar savunmaktayız.


Soru 4: Ceza davalarında “tutuklama” ve “adli kontrol” arasındaki fark nedir? Haksız yere tutuklandığımda ne yapmalıyım?

Cevap 4: Tutuklama ve adli kontrol, ceza yargılaması sürecinde uygulanan koruma tedbirleridir. Her ikisi de şüpheli veya sanığın yargılama sürecinde hazır bulunmasını ve delillerin toplanmasını güvence altına almayı amaçlar, ancak kapsam ve ağırlık olarak farklılık gösterirler.

  • Tutuklama (CMK md. 100 vd.):

    • Nedir? Ceza yargılaması sürecinde, hakkında kuvvetli suç şüphesi bulunan şüpheli veya sanığın özgürlüğünden mahrum bırakılarak cezaevinde tutulmasıdır. En ağır koruma tedbiridir.
    • Şartları:
      • Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması.
      • Bir tutuklama nedeninin varlığı (kaçma şüphesi, delil karartma şüphesi, tanık/mağdur üzerinde baskı yapma şüphesi).
      • Tutuklama yasağı olan bir suç olmaması (katalog suçlar hariç genelde tutuklamaya konu olan suçlar CMK md. 100/3’te belirtilmiştir).
      • Ölçülülük ilkesine uygun olması (tutuklamanın beklenen cezaya oranla aşırı olmaması).
    • Süreleri: Soruşturma aşamasında, Sulh Ceza Hakimliğinin kararıyla ve belirli periyotlarla değerlendirilerek devam eder. Ağır Ceza Mahkemelerinin görevine giren işlerde en fazla 2 yıl, diğer işlerde en fazla 1 yıl tutukluluk süresi olabilir. Bu süreler uzatılabilir.
  • Adli Kontrol (CMK md. 109 vd.):

    • Nedir? Şüpheli veya sanığın tutuklama yerine, serbest bırakılarak ancak belirli yükümlülüklere tabi tutulmasıdır. Amacı, tutuklamaya alternatif bir tedbir sunmaktır.
    • Şartları: Tutuklama şartları bulunmasına rağmen, tutuklamanın ölçülü olmayacağı hallerde veya tutuklama yasağı olan suçlarda uygulanabilir.
    • Yükümlülükler (Örnekler): Adli kontrol kararı ile şüpheliye/sanığa şu yükümlülükler getirilebilir:
      • Yurt dışına çıkış yasağı.
      • Belirli yerleşim bölgelerini terk etmeme.
      • Belirli kişilerle (örneğin mağdurla) ilişki kurmama.
      • Belirli periyotlarla kolluk birimine imza atma.
      • Elektronik kelepçe takılması.
      • Belirli mesleki faaliyetleri yapmama.
      • Güvence bedeli yatırma.
    • Süreleri: Soruşturma ve kovuşturma evrelerinde her 3 ayda bir değerlendirilerek devam ettirilip ettirilmeyeceğine karar verilir. Kanunda belirtilen azami süreleri vardır.
  • Haksız Yere Tutuklandığımda Ne Yapmalıyım?

    • İtiraz Hakkı: Tutuklama kararına karşı Sulh Ceza Hakimliğinin veya yargılamanın yapıldığı mahkemenin bir üst numaralı mahkemesine (Ağır Ceza Mahkemesi) veya kararı veren mahkemeye itiraz edilebilir. Bu itirazlar genellikle 7 gün içinde yapılmalıdır.
    • Tahliye Talebi: Yargılama süreci devam ederken, delil durumundaki değişiklikler veya tutuklama nedenlerinin ortadan kalkması halinde her zaman tahliye talebinde bulunulabilir.
    • Tazminat Davası: Hakkınızda verilen tutuklama kararının hukuka aykırı olduğu veya tutukluluk süresinin makul süreyi aştığı Anayasa Mahkemesi kararıyla veya yargılamanın sonunda bahiş bir mahkeme kararıyla tespit edilirse, Devlete karşı maddi ve manevi tazminat davası açma hakkınız vardır (CMK md. 141 vd.). Bu dava, tazminat isteminin kararın kesinleştiğinin tebliğinden itibaren 3 ay ve her halde 1 yıl içinde açılması gerekmektedir.

Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, müvekkillerimizin tutuklama ve adli kontrol süreçlerinde haklarının korunması, haksız yere özgürlüklerinden mahrum bırakılmamaları için etkin hukuki mücadele yürütüyor, gerekli itiraz ve tahliye taleplerini hızla hazırlıyoruz. Haksız tutuklama veya gözaltı mağdurları için tazminat davalarını da takip etmekteyiz.


Soru 5: Ceza yargılamasında “lekelenmeme hakkı” nedir? Bu hak nasıl korunur?

Cevap 5: Lekelenmeme hakkı, bir kişinin hakkında ceza soruşturması veya kovuşturması yürütülüyor olsa bile, yargılama sonucunda suçlu bulunana kadar toplum nezdinde “suçlu” veya “sabıkalı” olarak damgalanmamasını ve masumiyet karinesinin gereği olarak bu şekilde muamele görmemesini ifade eden temel bir insan hakkıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ve 38. maddesinde yer alan masumiyet karinesinin bir uzantısıdır.

  • Lekelenmeme Hakkının Kapsamı:

    • Yargılama Öncesi ve Sırasında: Soruşturma aşamasında kişilerin gözaltına alınırken veya tutuklanırken kamuoyuna olumsuz bir şekilde sunulmaması, basın organlarına suçlu gibi lanse edilmemesi.
    • Beraat veya Takipsizlik Halinde: Hakkında soruşturma yürütülen ancak kovuşturmaya yer olmadığına (takipsizlik) karar verilen veya yargılama sonucunda beraat eden kişilerin, bu hukuki sonuçlara rağmen toplum nezdinde suçlu muamelesi görmemesi.
    • Kişisel Verilerin Korunması: Hakkınızdaki ceza soruşturması veya davasına ilişkin kişisel verilerin (adli sicil kaydı, GBT kaydı vb.) hukuka uygun şekilde işlenmesi ve saklanması.
  • Hakkın Korunması Yolları:

    • Basın Yayın Yasağı: Gerekli hallerde mahkeme, soruşturma veya kovuşturmanın selameti ve kişilerin lekelenmeme hakkının korunması amacıyla dosyaya basın yayın yasağı getirebilir.
    • Gizlilik Kararı: Soruşturmanın gizliliğini korumak ve özellikle cinsel suçlar gibi hassas dosyalarda mağdurun ve şüphelinin/sanığın lekelenmesini önlemek için mahkeme gizlilik kararı verebilir.
    • Hukuki Süreç: Hakkında takipsizlik kararı veya beraat kararı verilen kişinin, bu kararların kesinleşmesinden sonra adli sicil kaydının silinmesi veya arşiv kaydının düşürülmesi için başvuru yapması.
    • Tazminat Davaları: Lekelenmeme hakkının ihlal edilmesi suretiyle itibar kaybı yaşayan veya haksız yere suçlu muamelesi gören kişi, gerekli hukuki şartların oluşması halinde maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Özellikle basının hukuka aykırı yayınları veya kamunun yanlış algısı nedeniyle oluşan zararlar için.
    • Bireysel Başvuru: Adil yargılanma hakkı kapsamında lekelenmeme hakkının ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılabilir.

Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, müvekkillerimizin ceza yargılaması sürecinin her aşamasında lekelenmeme hakkının korunması için aktif rol alıyoruz. Gerekli durumlarda basın yayın yasakları veya gizlilik kararları için başvuruda bulunuyor, yargılama sonunda beraat eden veya hakkında takipsizlik kararı verilen müvekkillerimizin adli sicil kayıtlarının temizlenmesi ve itibar kaybına uğramamaları için hukuki destek sağlıyoruz.


Soru 6: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) nedir? Ne gibi avantajları ve dezavantajları vardır?

Cevap 6: Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB), Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 231. maddesinde düzenlenen, belirli koşulların varlığı halinde uygulanan önemli bir ceza hukuku kurumudur. Amacı, küçük çaplı suçlarda sanığın topluma yeniden kazandırılması ve tekrar suç işlememesi için bir denetim süresi tanımaktır.

  • Nedir? Sanık hakkında hükmedilen ceza (genellikle 2 yıl veya daha az hapis cezası veya adli para cezası) açıklanmaz, yani hüküm kurulmuş ancak ceza infaz edilmeye başlanmaz. Sanık, 5 yıllık bir denetim süresine tabi tutulur. Bu süre içinde kasıtlı bir suç işlemez ve yükümlülüklere uyarsa, açıklanması geri bırakılan hüküm düşer ve dava düşmüş sayılır.

  • Şartları:

    • Sanığa yüklenen suçtan dolayı verilen cezanın 2 yıl veya daha az süreli hapis cezası ya da adli para cezası olması.
    • Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olması.
    • Mahkemenin, sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışlarını dikkate alarak yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varması.
    • Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesi (şart olmamakla birlikte, çoğu zaman hakim tarafından istenir).
    • Sanığın HAGB’yi kabul etmesi (HAGB kararı verilebilmesi için sanığın rızası şarttır).
  • Denetim Süresi ve Sonuçları:

    • 5 Yıllık Denetim Süresi: Sanık bu süre içinde kasıtlı bir suç işlemezse ve mahkemenin belirlediği denetimli serbestlik tedbirlerine uyarsa (eğitim programına katılma, denetimli serbestlik memuruyla görüşme vb.), hüküm açıklanmaz ve dosya düşer.
    • Suç İşlenmesi Durumunda: Denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenirse veya yükümlülüklere uyulmazsa, geri bırakılan hüküm açıklanır ve ceza infaz edilmeye başlanır.
  • Avantajları:

    • Hukuki Sonuç Doğurmaz: HAGB kararı, kişinin adli sicil kaydında görünmez ve kamu veya özel sektördeki iş başvurularında olumsuz bir durum yaratmaz. “Sabıkalı” olarak nitelendirilmez.
    • Ceza İnfaz Edilmez: Sanık cezaevine girmez veya adli para cezasını ödemek zorunda kalmaz (denetim süresi başarılı geçerse).
    • Topluma Yeniden Kazandırma: Sanığın tekrar suç işlememesi için bir fırsat sunar.
  • Dezavantajları:

    • Kabul Şartı: Sanığın HAGB’yi kabul etmesi gerekir. Sanık kabul etmezse HAGB kararı verilemez ve hüküm açıklanır.
    • Yükümlülükler: Sanığın denetim süresince belirlenen yükümlülüklere uyması gerekir.
    • Tekrar Suç İşleme Riski: Denetim süresinde kasıtlı bir suç işlenirse, daha önceki ceza da infaz edilir ve bu durum sanık için ek bir dezavantaj yaratır.
    • İtiraz Hakkı: HAGB kararına karşı sadece itiraz yolu açıktır.

Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, müvekkillerimizin yargılama süreçlerinde HAGB şartlarının oluşup oluşmadığını değerlendiriyor, lehlerine olan durumlarda bu kararın alınmasını sağlıyor ve HAGB’nin avantajları ile dezavantajları hakkında detaylı bilgilendirme yaparak bilinçli karar vermelerine yardımcı oluyoruz.


Ceza hukuku davaları, bireylerin en temel hakları olan özgürlüklerini ve itibarlarını doğrudan ilgilendiren davalardır. Bu nedenle, soruşturma veya yargılama aşamasında profesyonel bir ceza avukatından destek almak, haklarınızın korunması ve lehinize bir sonuç elde edilmesi açısından kritik öneme sahiptir. Av. Kaan Kaplan liderliğindeki Neka Legal Avukatlık Bürosu olarak, Bursa’nın en iyi ceza avukatı veya İstanbul’da önde gelen ceza avukatı arayışlarınızda, müvekkillerimize en yüksek kalitede, sonuç odaklı ve etik değerlere bağlı kalarak hukuki hizmet sunmaktayız.